Tekçi Eğitim Şiiri - Halit Mehdigil

.......Yaşam tekçi eğitimle başlamalı.Bu tekçi eğitimin adı tercihli eğitimdir.
Bu ne demek diyeceksiniz.Tekçi,tercihli...Annenin kucağına doğan çocukta
tek eğitim çeşidi olan 'Bireye özgürlük ve tercihli yaşam sunma' eğitimi olmalıdır.Bakın tekçi eğitim ile başladım.Oysa tekçi dediğim tek yolun bireye tercihli yaşamın sunulmasır,demek istiyorum.
.......Bir devlet ve bu devletin sınırları ve sıvısı içine doğan bir bebek.Bu bebe
ğin eğitimi kesinlike ailenin keyfiliğine bırakamaz.Aile, ben kendime evlat yetiştiriyorum,diyemez.Hayır,devlet sınırları içinde de devlet bütünlüğüne de vatandaş (Birey olan vatandaş) yetiştirececeksin.Hasta bireyler devleti yıkar.
Kurduğun bir devletin önce onurlu,insan yaşamına saygı duyan,din,dil azınlık vs hiç bir ayrım yapmadan ama din,dil,azınlık istismarına da açık olmayan
bir eğitim...
.......Sen 20 yaşına geldin.evlendin.Bir çocuğunuz dünyaya geldi.Sana çocuk devlete vatandaş geldi.Ben çocuğuma istediğim dini,istediğim eğitimi vere ceğim,diyemezsin. Vermeye hakkın yok bekleyeceksin o insan kendisi seçecek.
......... Kimse biz şu dindeniz çocuğumuz da bu dinden olacak diyemez. Doğan çocuğun kişiliğine saygısızlıktır,hakarettir.O bir insandır.O küçük diye kimsenin onu şekillendirmeye hakkı yoktur.O kendi şeklini kendisi alacaktır.
Nitekim büyüyen bir çocuğa anne, baba zorla bir evlilik yaptırdığı zaman, zorla eş seçimi yaptığı zaman bireyin bir ömrü zehir oluyor.Bunu kimin kime yapmaya hakkı vardır.İşte inanç seçimi de beklenilmeli ferdin kendine bırakıl malıdır.Bir futbol takımını empoze etmeye de kimsenin hakkı yoktur.Bir siyasi partiyi de,bir ideolojide...Kimsenin kimseyi şekillendirmeye hakkı yoktur.Bu dünyaya geldin. Irkını,ülkeni,anneni,babanı ve adını seçmeye hakkın olmadı. Ama seni ölümüne kadar derinden etkileyen kişilik yapılanmalarına ve ya şam tarzı,inanç seçmeye senin hakkın vardır.Bu hak senin endoğal hakkın dır.Kim elinden almak isterse sana ve insanlığa zulüm yapmış olur.

Milli eğitimi devlet belirler.Ama dinsel eğitimi,din seçmeyi de ne anne, baba ne de devlet belirleyemez.Nasıl vatandaş yetiştireceğiz. İşte devlet burada karalı olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine doğan bebek o ailenin çocuğu devletin de vatandaşıdır.Hiç bir anne baba devlete düşman, vergiden ve askerlikten kaçan,halkına ve devletine sorumsuz yetiştiremez.

........Eğitim tekçi olacak ama devlet elinde olacak.Tekçiliğin anlamı birey tercihli eğitimcilik. Biraz açar mısınız diyeceksiniz,elbette:
.......Türkiye cumhuriyeti sınırları içine doğa çocukla anne ve baba ile çocuk etkileşiyor:
-Baba sen neden namaz kılıyorsun?
-Ahmet ben dünyaya geldim.Benim annem ve babam da namaz kılıyordu.
Okula başladım.Kendi dilimizde,anlaşılan bir dinimiz var.Türkiye 'de de
en çok müslümanlar var. 18 yaşına gelinceye kadar dinler hakkında bilgi topladım.Bu konuda annem ve babamdan çok şey öğrendim.Sordum,ama bir güne bir gün 'Oğlum ben müslümanım sen de müslüman ol,demediler.
Babamla ilk konuştuğumda beş yaşındaydım,bana dedi ki:
- Oğlum insanlık kurulalı beri insanlar din seçmişler. Kimi dinlerin insanlar tarafından uydurulduğu, kiminin de ilahi tek bir tanrı olduğuna inanmışlar.Ha şu da var hiç bir dine inanmayan insanlar da var.Önemli olan kardeşçe,dost
ça yaşamak. Benim inandığım din İslamiyet. Hristiyanlık,Musevilik,Budizm,
Şamanizm,Maniheizm,Buda... çeşitli dinler var. Bu dinlerin hepsini okudum ve araştırdım. Din seçmek ya da dini seçmemek bireyin özgürlüğü içindedir. O hakka kimse dokunamaz. Bu hak insanın en doğal hakkıdır.

.....İşte oğlum ben de gün geldi,seçimimi yaptım. Diğer dinleri okudum. Annemden babamdan özendiğim için değil iç özgürlüğümün bana izin verdiğinden seçtim bu dini.

......Din toplumları etkilemiştir oğlum.Din bir yaşama biçimdir.Yaşamını onun kurallarına göre ayarlamaktır.Senin yaşam biçimin benim için kutsaldır.Bu dünyaya ikinci defa misafir olmak yoktur oğlum.Dinini,mesleğini,eşini sen seçmelisin oğlum.Tüm dünya daki insanlar böyle olursa o zaman ancak mutlu olurlar.

.....Mutluluk demek insanın mevcut hücrelerinin zorlanmaması,acı çekmeme
si başkalarının zulmünün altında kalmaması... Benim sana din,eş,meslek empoze etmem seni çeşitli hapishanelere sokmamdırr. Bu benim hakkım değil.Ben insanlığımdan utanırımoğlum,senin seçimine karışırsam.Sen ayrı
vücutsun oğlum,ben ayrı vücut.(Sen merkür,ben Venüs gibi) Senin tabiyeti ne düşen din,iş,eş...seçimini benim yapmam zulümdür evladım. Tüm dünya böyle özgür insan yetiştirirse dünya özgürlükler diyarı olur oğlum.Her insan kendisi için dünyaya gelir evladım. Kendisi için yaşamalıdır.

......İlk okulumuz ailedir,oğlum.İnsan haklarına saygı duymayı ilk anne ve baba dan öğrenmeliyiz. Düşünce özgürlüğünü ilk ailemizden öğrenmeliyiz. Aile altı yaşına kadar çocuğunu doğru düşünmeye,dürüst olmaya,tercihini yapmaya gayret etmelidir,aile.

.....Çocuğun bu özgürlüğü onu el bebek,gül bebek etmek değildir.Yaşamın gerçekleriyle yüzleşen,kendi gerçekleriyle yüzleşen,yaşamda seçilen bir yanlışın aslında insanlığın yaşamını etkileme gibi bir şey olduğunu bilmek gerekir.

......Tavanlardan asılan altı yaşındaki çocuklar,odalara kapatılan yedi yaşın daki çocuklar büyüdüklerinde aynı acıları çocuklarına,çevrelerine, ülkelerine
yaşatırlar.Asıl rakip iz bırakan bozuk davranış sergileyen anne ve babadır.
Ama onlar yaşamdan göçmüşlerdir.Ya da artık güçsüzdürler.Acılar başka larından çıkarılır. İç özgürlük yaşanmadıkça kimse mutlu olamaz.

......Biliyorum bana en çok saf ve temizce dinine inanan insanlar sitem ede cekler.Derin bir nefes alın ve objektif olun.İnanç belirlemede siz özgür oldu nuz mu? Futbol takımını seçerken iç özgürlüğünüzü kullandınız mı yoksa dışarı
daki sürüden etkilenip mi karar verdiniz.Mesleğinizi ve eşinizi nasıl seçtiniz.

......Din bu başka bir şeye gelmez ki. Zamanında vereceksiniz.Yoksa çocuk gavur olur,diyeceksiniz. Birincisi çocuk ne olacaksa olacaktır.Ona siz kara vermezsiniz.Siz onun yaşamının şoförü olamazsınız.Sizi kim şoför etti.Bir başka bedenin şoförü olmak sizi ne kadar mutlu eder ki? Sizinde yaşamını
zın şoförleri oldu,ne kadar mıutlu musnuz? Elinize bir kağıt bir de kalem alın.Bir başlık atın.
'YAŞAMIMDA KEŞKELER' işte bu başlığın altına keşkeleri sıralayın.Keşke şöyle olsaydı.Keşke böyle olsaydı.Keşke şunu yaşasaydım.Keşke bunu yaşamasaydım.Bu keşkeler niye.Çünkü tercih sizde değildi.Sizin tercihiniz olmadığı için tercih yeteneğinmiz gelişmediği için şoför siz olamadınız.Şoför
olamadığınız için.Herkesi suçlu bulursunuz ama kendiniz aklınıza gelmez. Neden? Çünkü hiç bir şeyin sorumluluğunu alıp da karar alıp da uygulamadınız ki...Şimdide şöyle diyesiniz:
-Evet ben o kötü olayları yaşadım ama nedenleri şunlar şunlar idi. Sorumlu luğunmu üstüme aldım.Ben 'Ben' olduğum için o yaşantıları yaşadım.Bir daha da yapmayacağım yanlışları,diyeceksiniz.Mutlu olacaksınız.Ne güzel bu dünyada ben varım.Yaşamımın şoförü benim.Olsun yanlışlar da olsa ka rarlarım var ya! Öyleyse ben varım.Ne mutlu bana!

.....Devlet vatandaşını okuluna alır.Sevginin ve saygının dorukta olduğu okul.
Hoş geldin hoş geldin diye öpen bir öğretmen.Çocuğa sevgi ve saygısıyla ilk ÖDÜLÜ tokalaşıp,öperek verir.İyi ki geldin.Günlerce seni bu yuvaya bekledik,diyen bir öğretmenin şahsında devlet.Güzel devlet.Hoş devlet. Bilinçli devlet.İnsanı seven devlet.Vatandaş olma yolunda insan saygı gözteren devlet.Daha altı yaşındaki küçük beyinlere şapka çıkaran devlet:

Okulun duvarlarında şu yankılanacak:
Annenive babanı özgür birey yetiştirdim.İyi de vatandaş yetişdim. Seni de seni de bağrıma basıyorum.Her türlü beden ve ruh sağlığını koruyarak seni de seni de Türkiye Cumhuriyeti'ne sağlıklı bir vatandaş yetiştireceğim. O yep
yeni beyninin önünde saygıyla eğiliyorum.Sana bu okulda empoze yoktur asla.Bilgiler benden, tercih senden.Çünkü sen yüce bir varlıksın.
Dostlarıma sevgilerle
19.01.2008
Delta S X