Bir dispanser vardır bu topraklarda,
Kimin yaptığı ya da
Yaptırdığı, belli olmayan -absurd kaçan;
Imhotep de, baş mimarı, değildi herhalde (!)
Ama, Afrika’daki -en ücra- sağlık ocaklarına benzer;
Gönüllülerin Batı yakasından ve yerlilerin,
Kardeşçe -sıçradıkları- sımsıkı, çalıştıkları.
Ahşap tek kapısı buranın, hep açıktır.
(Tel dolap tıkırtısında tek kulak, bir nostalji)
Olmadı çıkanı fakat, ne de hiçbir gireni …
: Bir sefer bile! ..
Dışarıda, tüm sevdiklerin!
(Ve çünkü, sağlık dolu)
Vorsux, Avalon ve Xanadu’nun
Kavuşum noktasıdır burası.
Bu üçgeni katederek köşelerinden; ulaşırsın
(Şaselere, belki raf böcekleri gibi aynen …
Kan ter içinde, sıcağı seven, soğuğa gelemeyen
Oraya buraya koşuşan, deli gibi -
Serin ayazda kaldığınca ölüveren. Fakat bir fark var!
Sen Nereye koşacağını bilirsin!
Buz tuzakları altında bile!
Büyük plaj karıncalarına benzemezsin -
Böcek gibi hızlı koşan, Çinli gibi didişen (!)
Ya da boylu boyuncadır yerin altı, dev ‘kanalizasyon fareleri’..
Fakat büyülü yol, meşakat de ister!)
Buraya, bu topraklara; üç yüz atmış derece
Ve yine de bitmez adımlar -kütle beden- duramaz işte:
Büyük kavşak burasıdır! ! !
Esasen-atarcasından anayollara açılan …
Sevdiğin (kişi) , kalenin-kapısız-kulesi’nde
(Külkedisi, Rapunzel, Cindrella, uyuyan Güzel ya da:
Pamuk prenses ve yedi cüceler
Alice ile voleybol oynuyordu daha demin)
Diğer tepesinde TELUZ’un, bu adanın;
Kalmasın diye muğlak, yeknesak!
Mucizenin adı mucizedir
Ve mutluluk, namı diğer kahkaha!
Kayıp kentlerden mitolojik tatlı
Ama diri bir rüzgar, eser, güneyden!
Ve koyu maviyle açık yeşilin dansı;
Benziyor burada yüzleri hepsinin birbirine -
Ada ahalisinin ve balıkların, uçan:
(Az uzakta, uçsuz bucaksız bir papatya tarlası;
Gülleri de almışlar ya aralarına!
Heyhat, şarap rengi, kırmızısı ve beyazı!)
Bambaşkadır ancak maviyle yeşilin ifadeleri
Ve şu ulu kırmızı
Ama beliren Kraliçe, belli olmayan,
Ne yaptığı; o yok mu! ...
: Bir akrep taşır kesesinde, yavrusunu:
Kimseye vermezdi onu, kimseye vermez onu!
(Vermek bir acizlikse, daha beteri verememek!)
Alice ve şu kraliçe, onlardan ikisi de;
Sanki aynı kişidir: dönüşümlü.
(Harikalar diyarında, suratsız kraliçe.
Ve prenses, Alice, 5 çayında)
Vardiyası, tartışmaların, huzura.
*
Kişi, iki:
(Adanın kurucuları)
Sırtları dönük birbirlerine,
Düşünenler ufkun getirdiğine.
Kalp şeklinde bir ada bu;
(Barındıran kurucuları,
Adanın üstündeki iki adacık-tepe)
Kulakçık ve karıncıkların,
Buzdağının görünür kısmı olduğu.
Palmiyeler güneşte şeffaf parlıyor:
Birisi, ne olduğunu anlamaya çalışanlardan;
Ufkun getirisine bakıyor, kendisine:
Kendinde değil ama, ufkun
Ötesiyle hesaplaşmada, diğeri ise
En anlamlı sorumluluk duygusu bu,
Birbirleri için yaptıkları adına.
: Kafaları sırtlanmış -
Kavuşmuş- artık, palmiye gövdelerinde!
İki katlı gökdelen,
Toprak altına toprak üstünden
Tavizler veren.
Ve gerilen, boylu boyunca;
Halıya kezzap döktüğünce,
Saçakları sayan halı-üstü-gözleri -eşeleyen..
Sıradanlaştırmayan bir yalınlığın farklı oluşu!
‘Enerjinin inançla debelenişinde
Açılan mağaralar’daki açmazlar
TELUZ Adası’nda sonbahar,
Hava güneşliyken olur özellikle.
Dökülenler ‘palmiye-kocaman-yaprakları’dır çünkü:
İrtifanın düştüğü mevkinin yalancısı;
Yüksek, iki tepesi üzerinde onun:
Tek yürek adasının siperliklerinde.
Özel ürettiğim ya da üretmiş olduğum kelimeler:
TELUZ Adası: Rastlantıyla türetilen.
Vorsux: 'Tek yürek adasının eşdeğeri çekim kuvveti'ndeki anonim olmayan bir dağın gökyüzünde dönen 'belirsiz-hareketli-olumsuzluk okyanusu'
Kayıt Tarihi : 24.9.2004 03:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/09/24/tek-yurek-adasi.jpg)
şair düşü bu olsa gerek..
TÜM YORUMLAR (1)