1950 tarihinden bugüne bu toplum darbe ve krizler ile bugüne yetki faşizmi ile başbaşa kalarak gelmiştir.
Toplumdan hile ile yetki alanların insafa gekmesini beklemek pazarlık yaparak yetkiyi uzatmak toplumun kendi sonunu kendisinin getirmesi demektir.
Toplumu bölen siyasi partilere bel bağlamak ile tek bir yetkinin sürekli düşman üreterek kendi iktidarına devleti, vatanı ve ulusun tüm olanaklarını teslim edilmesi birbirinden farkı olmayan ve iflah olmaz bir kötü gidişattır.
Her iki yöntemde de sorun ilkesiz olmak kötü bir niyetin insafına bir ülkeyi terk etmiş olmak demektir.
Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
Devamını Oku
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.



