Martı, yüzünü yıkadı gök majiden inerken.
Yasanın üstünde çizgiler çekti bahar, hayalin ölgüsü dirildi.
O, uzak geçmişe özlemdi. Ortak yön düşüncesi sürrealistin kavramında kanat çırptı suya. Birbirine yakın tarihlerin deniz savaşında.
Gökyüzünden denize doğru pikileyen üç kuş küçükten büyüğe griden beyaza, doğum, büyüme,ölüm, beyaz. Büyümek! Başlangıç ve ortak kökeni imge imge tanımak ve kavuşmak suya bembeyaz. Yaşam, hep çeviri ve hep kaynak.
Ve uzaktan baştankara gelen kuş sürüsü!
Asya’dan Mısır’a oradan dünyaya doğru, belki tedirgin göçler belki, teolojisi keşfedilmemiş, öğretilmemiştiler. Belki açığa çıkmak içindi bu arzu, bu tersine piki ve sevgiye saplanan mızraklar ve bıçaklar. Anlaşılması güç olanın sürrealistle buluştuğu zaman, geçmişin geleceğe gönderisinde önde yiten üç kuştular.
Gökten suya geçen dört gemici halatıyla klasik bir düşünceydi modern sanatın buluşması ve savaşın ortasında nasıl sade ve tertemizse kalp, ne Pagan doğmaktı suç ne de Zerdüşt ne Kabala’yı tanımak. Zaman suya kanat çırptı. Asya dan Mısır dan Yunan dan.
/
Bilgi balığın sırtından içeri geçerken mızrağın ucu, yaşayan gözleriyle baktı suya öyle ki, ölümsüzlüğün penceresinden hiç kanamadan ve üstünden atladı düzgün ve mavi dalgalar.
Yaşam, bilginin içinde gizlendi. Ta ki, onu bulacak olan iyi yürekli insanlar içindi. Altın renginde halkasıyla zirve balıktı ve maviyle griler karıştı pullarında. Mavi, bilgiydi.Henüz doğmamış, henüz açığa kavuşmayan. Bir gün her insan birbirini sevecekti nasıl olsa. Eli asalı bir heykelin kolunda güvencedeydi.
Heykele benzeyensen sen, Davudiye andırır gözlerinin içi ve göğsündeki dalgaların şekilleri bir haritadır.Yerin bilinmez bir haritadır.
Dünya, ahlak ve saf aşkın üç yansımasında acılar da olacaktır elbet ve kimi zaman güçlünün kollarından da sıyrılıp boğulacaktır umutlar. Çaresizlik ve vurgun. Tuhaf, başarılı eylemci hangisiniz. Avcı mısınız siz av olan mısınız! Sürrealist, heykelinin kollarında, ölü balığının gözlerinde, Tanrıya armağan edilmiş gibi, sen bilirsininizi! Oradamısınız?
Kimi araştırmalarda asırlar boyu süren ilgiler gibi o balığın gözleri de, kimbilir zamanın gücüne bağışlanmalı, her gün bir başka şekilde yaşanmalı bilgilerdemisiniz?
/
İkinci balık;
O iri dalganın üstüne tırmandığında okyanusu görürsün. İlerilerden kabaran bulanan, iki denizci ve bir balığı zıpkınlayan. Ölüm, yaşam için. İki denizcinin med cezirinden geldiği zaman başka bir kanal açar balığa yer altı kanallarından. Geçersiniz.
Bilgilenmek, düşünebilmek, doğal olabilmek için.
Dilek ÜnaldıKayıt Tarihi : 19.4.2012 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.