Yılın bu saati pek masalsı görünür,
Ufkunda mezarlıklar bırakan gökyüzü,
Şimdi vakit yıllanmış bir ömre gebedir,
Kırka bastı yarını bizim şehrin öksüzü.
Arınmamış bedenlerden aşırdım ayazı,
Sırtıma yüklendiğim nefret mi çözümdür,
Silinmezse eğer alnımdaki kara yazı,
Yeryüzüne birkaç melek daha düşürür.
Aydınlık siniyor bazı gece gölgelerime,
Hangi mevsimdir durmadan çağıran,
"Ruh şarabı gördü üzümden önce."
Süt, kan olmak için devinir ardından.
Kursağımda biriken bu korkunç yumrunun,
Her dönemecinde ruhuma ilişen ağırlık,
Bazı düşüp uyandığım o amansız çukurun,
Ölüme dek kaybolması ne büyük hayasızlık!
Kayıt Tarihi : 26.1.2025 03:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!