Kendi memleketimde gurbetteyim, sıla hasreti değil yanan bu ateş...
Avuçlarımda mazide kalmış bir mektup sayfası ve yetim kalan hasret mısraları dolu dizelerim...
Üşüyen Ekim güneşinin altında, hüzünlü bir tambur tınısı çalıyor kapılarımı sessizce...
Gelen her misafir hüznün habercisi; her misafir kaybolmayacak anıdır bitmeyen gecelerde...
Oysaki bir bardak özlem koymuştum tek şekerlik umutlarla; onlarsa karıştırmadan gittiler birer birer...
Kendi memleketimde gurbetteyim şimdi, yabancı kelâmlar çalınıyor kulağıma...
Korkuyorum... Üşüyorum...
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta