Bilgisayarımın başına otururken
Bir kelimenin peşine düşecektim ben
Sadece bir kelime, hemen herkesin bildiği
Anlayın işte, o tek kelime “sevgi”
Sonra ne çok dilime dolağımı düşündüm
Sadece ben mi, hemen herkesin dilinde olduğunu gördüm
İçimden bir ses icraat kardeş icraat dedi
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
hani o vermek istemediği şey var ya, onun için canını verir de onu vermez. çünkü onun ilahıdır o. şiir bana Akif'in 'hastalandın mı? çağır gelsin doktorun o, eczacın o. başın dara mı sıkıştı? çağır gelsin avukatın o. ' dizeleri
aklıma geldi.
tebrikler, isabet 12
kutluyorum yürek sesinizi kutluyorum kalemi saygılarımla sayfamdasınız
Tebrikler
yüreğinize sağlık, kutlarım kaleminizi
selamlarımla
Düşünceyi geliştirmede çok ayrık bir anlatım üstünlüğüne sahip olduğunu her şiirinde kanıtlıyor Sayın ÇOBAN.
Bu değin çeşitlendirmeleri şiire yüklemek için mutlak bir donanım gerekldir insana.
Sayın ÇOBAN bilgi varsıllığından gerekli gördüklerini alıp getiriyor şiirine ve iyi de yapıyor.
Güzeldi.Beğenerek okudum.
Kutluyorum.
Erdemle.
Dopdolu içeriki, iletli bir paylaşımdı.
Saygılarımla.
İnşallah dileklerimle kutlarım ustadım
Sevgisiz dünya neye yarar ki
Sevgisiz dünya ne de çekilmez olurdu...
Yüreğine sağlık
Tebrikler
Yürek sesin hiç susmasın...
Yüreğindekiler, yüreğin kadar yakın olsun.
Selam sevgi ve muhabbetle...
Bir alim kafirin tanimini soyle yapiyor: Allah bana herseyi versin ama emir vermesin, zihniyetinde olandir.....tebrikler mehmet bey
Tek kelime ile mükemmel,
Doğrudur söylenen, ben de takdım dilime,
Ne mümkü ki verilmez, istenir o kelime,
Sevgi derim söylerim, vermeği düşünmek yok,
Sökerek almışımdır, geçirmişsem elime.
****************************Bedri Tahir Adaklı
Sendeki nihayetsiz muhabbet kabiliyetini çirkin ve
noksan ve şerûr ve sana muzır olan nefs-i emmârene
verme. Onu mahbub ve onun hevâsını kendine
ma’bud ittihaz etme. Belki, sendeki o nihayetsiz
muhabbet kabiliyetini, nihayetsiz bir muhabbete
lâyık, hem nihayetsiz sana ihsan edebilen, hem
istikbâlde seni nihayetsiz mes’ud eden, hem
bütün alâkadar olduğun ve onların saadetleriyle mes’ud olduğun bütün zâtları ihsanâtıyla mes’ud eden, hem nihayetsiz kemâlâtı bulunan ve nihayetsiz derecede
kudsî, ulvî, münezzeh, kusursuz, noksansız,
zevâlsiz cemâl sahibi olan ve bütün esmâsı
nihayet derecede güzel olan ve her isminde
pekçok envar-ı hüsün ve cemâl bulunan ve
Cennet, bütün güzellikleriyle ve ni’metleriyle
Onun cemâl-i rahmetini ve rahmet-i cemâlini
gösteren ve sevimli ve sevilen bütün kâinattaki
bütün hüsün ve cemâl ve mehâsin ve kemâlât,
Onun cemâline ve kemâline işaret eden ve delâlet
eden ve emâre olan bir Zâtı mahbub ve ma’bud
ittihaz et. D E N İ L M İ Ş T İ R..
Hocam teşekkürler
Saygıyla selamlarım.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta