Tek Katlı Dünyalar Şiiri - Yorumlar

Ferah Yılmaz
112

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Onların aşina oldukları iki renk vardı.
Haki renk toprak ile
Üzerinde gri dört duvar,
Yağmurdan kardan..
Çatı değildi başlarını koruyan,
(*) Loğ taşı gezdirilerek sıkıştırılmıştı toprak dam..

Tamamını Oku
  • Ölüler Konuşmaz
    Ölüler Konuşmaz 17.12.2007 - 14:46

    harika dizeler yüregine saglık saygılarımla yıldırım şimşek

    Cevap Yaz
  • Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu
    Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu 08.12.2007 - 08:02

    ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR VE HARİKA BİR ANLATIM. TEBRİKLER, YÜREĞİNİZE SAĞLIK, KALEMİNİZ DAİM OLSUN! SEVGİLER, SAYGILAR EFENDİM.

    Cevap Yaz
  • Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu
    Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu 08.12.2007 - 08:02

    ÇOK GÜEL BİR ŞİİR VE HARİKA BİR ANLATIM. TEBRİKLER, YÜREĞİNİZE SAĞLIK, KALEMİNİZ DAİM OLSUN! SEVGİLER, SAYGILAR EFENDİM.

    Cevap Yaz
  • İsmihan Erdoğmuş
    İsmihan Erdoğmuş 07.12.2007 - 20:00

    İki ayrı dünyayı o kadar güzel anlatmışsınız ki etkilenmemek elde değil yüreğinize sağlık severek okudum. Tebirk ederim.

    Sevgilerimle...

    Cevap Yaz
  • Osman Karahasanoğlu
    Osman Karahasanoğlu 05.12.2007 - 02:00

    *Tek Katlı Dünyalar*

    Onların aşina oldukları iki renk vardı.
    Haki renk toprak ile
    Üzerinde gri dört duvar,
    Yağmurdan kardan..
    Çatı değildi başlarını koruyan,
    (*) Loğ taşı gezdirilerek sıkıştırılmıştı toprak dam..

    Umut bağladıkları
    Koca şehirlere gelip,
    Derme çatma bir çatıydı
    Onların tek emelleri..

    Nerden bileceklerdi,
    Arşa değen gökdelenleri,
    Şimdiye kadar,
    Bildikleri, gördükleri tek yükselti
    Bulundukları yerin cami minaresiydi..

    Onların dünyası tek kattan öte gitmemişti ki..

    Koca şehirlerde görmüşlerdi..
    Yıldızlara yetişmeye çalışan,
    Bir ok gibi gökyüzünün böğrüne
    Saplanmaya hazır gökdelenleri..

    Onların dünyası tek kattan öteye gidememişti..

    Katlar üstüne dizilmiş
    Kat kat dünyalarında
    Boğulmaya mahkum edilmiş insanlar yaşardı..

    Tavanında ayrı bir dünya
    Tabanında bir başkası
    İç içe geçmiş..
    İçi geçmiş dünyaları
    Sıkıştırılmış katlar arasına..
    Pastırma misali yaşamları…

    Onlar tek katlı dünyalılardı.
    Tek katlı dünyalarıyla,
    Kendi dünyalarını yaşıyorlardı…

    Onların tek katlı dünyaları,
    Kuşbakışı bakan gökdelenlerin dibinde,
    Yerden biten mantarlara benziyorlardı..

    Korumasızdı…
    Yoktu kapılarında bekçi köpekleri
    Yoktu kendi dünyalarını hapsettikleri
    Dikenli telle çevrili,kale gibi duvarları..

    Onlar duvar niyetine,
    Etraftan topladıkları
    Gri taş parçalarını
    Sokuşturarak bir diğerinin boşluğuna
    Örmüşlerdi kendi çeperlerini…

    Onların dünyası tek katlı ve korumasızdı.

    Alçak tutmuşlardı duvarlarının boylarını
    Görmek istiyorlardı İnsanları;
    Ve duvarlarının ardındaki gizli yüzlerini..

    Onların bu dünyadan hariç
    Yoktu başka dünyaları..

    Hani birde korktuklarından değil de,
    Bahçe diye,
    Çeperlerin ardına sakladıkları,
    Dönüm dönüm tarlalara bedel
    Avuç içi kadar toprak parçasında yetiştirdikleri
    İki dal maydanozu,
    Tavukların didiklemesinden korumaktı..

    Kaybetmekten korkacak
    Yoktu ki kayda değer bir şeyleri….

    Onların dünyasında,
    Her renk çivit mavisiydi
    Çok sevdiklerinden olmasa gerek?
    Rengi de ucuza getirmekti niyetleri..

    Onların dünyası şimdi
    Tek tip misali tek renkti..

    Renk diyip geçmeyin,
    Renklerinde kendi aralarında,
    Değişiyordu bedelleri.
    En can alıcısıysa,
    Kırmızı olsa besbelli....

    Onların dünyaları da,
    Hayalleri de tek katlıydı...

    Tek hayal ettikleri kat lüksleri,
    İştahla yemeye çalıştıkları
    Kat kat kremalı gofretti..

    Oların ayakları alışıktı toprağa..
    Tek katlı dünyalarıyla birlikte..
    Tüm çıplaklığıyla toprağa teslimiyetti..

    selamlar ferah hanım
    şiirini okudum
    inanki biraz ferahladım
    kendimden bir parça değil
    çok parçalar buldum
    anadolunun her yerinde
    bu kaş(toprak )evlere
    senin loğ dediğin(yuvak) tır
    bizde ki adı
    azmı çektik
    damlarda onu
    bir başatan bir başa,
    bazen gücümüz yetmezdi o taşa
    neler gelirdi bu garip başa
    bakmaz hiç yaşa
    gücü yeten çıkardı
    onu çekmeye
    umut bağlarsın emeğe
    sızmasın yağmur suları
    mertek aralarına
    yoksa çürütür
    onları bir,bir
    çok güzel tasvir etmişsin
    tebriğe değer
    bu kadar yorum
    her halde değer
    saygılarımla

    osman karahasanoğlu

    Cevap Yaz
  • Adnan Yılmaz
    Adnan Yılmaz 02.12.2007 - 01:50

    :)) Sevgili Ferah, hani biraz güldüm aslında. Öyle bir anlatmışsın ki tek kat kerpiç bir evde oturmanın ayrıcalığını valla özendim. Bir yandan da madem koca şehirde yaşamak katlı binalarda oturmak zor geliyor ne diye çıkıp o koca şehirde boğuluyor demek geldi içimden. Tabiki bunlar işin komedisi. Asl olan günümüzde yaşanan ciddi bir göç karmaşası. Bir zamanlar ektiği tarla kendine ve 3 evladına yeten köylü babanın bir süre sonra 3 parçaya bölünen arazisi artık 2-3-5 çocuk sahibi olan o 3 kardeşe yetmez oluyor. Bu durumda ailesine bakmak için o söylediğin kerpiç evden toprak damlı evden göç ederek Büyük şehirde para kazanmak için mücadeleye soyunan yeni bir yüz ortaya çıkıyor. İşte bu yeni yüz benim insanım ve senin kaleme aldığın bu güzel şiirde o insanımızın duyguları. Kolay değildir alışılmışlıkları yok saymak. Yıllarca yaşadığı ortamdan kopup beton yığını arasında yeni bir hayat kurmak. Dil olup yüreklerimize bu dramı hatırlatan güzel şiirinden dolayı kutlarım. Hassasiyetin için sni bir kez daha tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
    Saygılarımla
    Adnan Yılmaz

    Cevap Yaz
  • Sevim Şarlı
    Sevim Şarlı 29.11.2007 - 17:07

    Tek katlı dünyalar......
    O göklere yükselen binalarda yaşayanlar çocuklar, çıplak ayakla çamura basmanın vermiş olduğu hazı yaşamışlar mıdır?
    Acıyorum dört duvararasında geçen çocukluk yıllarına....
    Kucak dolusu tebriklerimi yolluyorum. Beyninize, idrak gücünüze ve yüreğinize sağlık....

    Cevap Yaz
  • Özlem Bilge
    Özlem Bilge 28.11.2007 - 20:50

    Çatı değildi başlarını koruyan,
    (*) Loğ taşı gezdirilerek sıkıştırılmıştı toprak dam..

    böyle bir dam altında yaşadım çocukluğumu. Bu şiiri okuduktan sonra etraftaki loğ taşlarını farketmeye başladım. aslında hiç de yabancı olmadığımı anladım.
    teşekkür ederim güzel duygularını aktardığın ve aktarırken de bilgilendirdiğin için.

    Cevap Yaz
  • Haydar Altıntaş
    Haydar Altıntaş 28.11.2007 - 18:31

    aydın kalemınıze ve yuregınıze saglık saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Lamia Canay
    Lamia Canay 27.11.2007 - 23:52

    Çünkü İstanbul herkese cazip geliyor, buranın yaşam koşulları eğitimi iş olanakları insanları etkiliyor... İşi gücü olmayan, taşı toprağı altındır diyen, bir yere bir gecekondu konduruyor ve sonrasın da böyle iç içe geçmiş yaşamlar ortaya çıkıyor..Sizi en içten dileklerimle kutluyorum sevgili Ferah.. Duyarlılığınızdan ötürü İstanbulun kanayan bir yarasına parmak basmışsınız..Lamia CANAY...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta