Ölürken çocuklarımı unuttum
Küçük deniz kirpikleriyle sabah
Denedim bütün sabahları.
Sana sürgünümün şarabını bıraktım al
Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin
Bir de kaygumun soluk ellerini.
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Insan tek başına dogadayken yalnız değil-dir... iç sesi kuş sesiyle beraber dir.
Ölürken çocuklarımı unuttum
Küçük deniz kirpikleriyle sabah
Denedim bütün sabahları.
Sana sürgünümün şarabını bıraktım al
Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin
Bir de kaygumun soluk ellerini.
Denedim bütün ölümleri
Ama görmedim büyülü ağaç
Ezilmiş sevdaların giysileri.
Sana ayrılığın yayını bıraktım al
Bir de adını bilmediğim gökyüzünü
Lamalar gibi koşar bozkırda.
Oysa ölümsüzlük şuracıkta,kar
Güneşi gibi doldurmuş odayı,basit,
Anlamsız ve tek başına.
Ayaklarım hayvan,üstüm başım bitki
Denedim bütün vakitleri al
Başka türlü geçmeyen bir vakitti.
seçki gurubuna ricamız olsun...Melih Cevdet Anday şiirlerini daha çok bu sayfalarda görelim...okuyalım...ve hatırlatalım unutanlara...sonra hiç gocunmadan şiir yazın diyelim çocuklara...ve diyelim onlara...korkmayın...şairler var oldukça...hayasızlar kendiliklerinden terk edecek topraklarınızı...emin olun...sevgilerimle...lARAaÇANBA
Melih Cevdet Anday ın şiirlerinde garip bir fısıltı vardır...görünmeyen bir iç buluşma...size sadece duymak istediklerinizi söyleyen şairler vardır ya...o unuttuklarınızı da hatırlatırken size…yine şairdir…yine şair
en çok bir ölümlük yol almış bir tarih kadar yakındınız bize…köşede ki bakkalın…öksüz çırağı değildir artık yazdıklarımız…bir kocaman yaşlılık devrimi hayatın…ne battığınız kadar …ne de doğduğunuz kadar belliydi sınırlarınız…zaman zaman değişik akordeon sahipleri gibi satılıktınız…bir kemeraltı han kapısında…avuçlar dolusu ne vakit tattınız ki ölümü…
…anlatılmayan şeylerin olduğunu söyleyen bir mecmuanın arka kapağında imzasız…tapusuz yalıların …kadersiz duvar yazıları gibi silmiştik …şiirlerle… bütün izlerinizi
…işte o vakitten beri…ne vakit bir şair düşse…bir şiir aç kalsa…bulur olduğumuz yerde bizi
Naci Bey ve Celal Bey...artık kendinize gelin...yazdıklarınızı silin ve bir süre tatile çıkın...bu bir ricadır...umarım dikkate alırsınız...
neden
çünkü buradan kaçıp gidenlerin gösteremedikleri sabra sahipler...
çünkü sadece laf ile edebiyat olur zannedenler olduğu için onlar burada değil mi
bu sayfada sadece okumak istediklerimizi okur ve diğerlerini görmez isek sorun hallolur...onlar zamanla görünmez olacaklardır...cevap vermeden geçin...dünya böyle işte...edebiyat zaten bunun için...bırakın onlar burada ıslah olsunlar...veya yine ıslah olsunlar...kendinizi yormayın...yukarıdaki güzelim şiire yoğunlaşırsanız...zaten onlar da yoktular değil mi...
bize yazı yazdıran şiirler değerlerini her vakit korurlar...hiç eskimedikleri gibi...katbe kat çoğalarak...
'Aslan Deniz İnan' rümuzuyla burada durmadan yorum ismi altında ifrazat döken din düşmanı ecdat düşmanı dindar düşmanı vatandaş bu sayfayı tapulamış gibi karalama defteri olarak kullanaktadır! Bu densizin sövgü ve hakaretlerini her gün okuyan arlı hayalı arkadaşlar onun seviyesine inmemek için sayfaya girmemektedir. Onların hassasiyetlerini de yanlış lanse etmeye çalışan bu vatandaş sayfayı yönetici arkadaşın yanlı tutumu yüzünden kızıp terkeden şair arkadaşlara da kovulmuş damgası vurmaya yeltenmektedir! Bu zatın bu cesaret ve cüreti kimden aldığını doğrusu çok merak ediyoruz?
Sonuç; Bu vatandaşa bu kadar toleransı gösteren yönetici arkadaşı ve kendini dokunulmaz zanneden bu tuhaf vatandaşı şiddetle kınıyor ve herkesi haddini ve görevini bilmeye davet ediyoruz!
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta