Yaşlı beyaz sakallı bir adam
Cam kenarında, bir gözü sokakta,
Bir gözü televizyonda
Bir ayağı döşemede, bir ayağı çukurda
Basmadı asla hayatında yaş tahtaya
Mahmut Paşa’ya çıkan yolun başında
Evinin etrafı çarşı, efsunu alınmış yaz gecesinde,
Sessizliğin sesini dinledi gecelerce.
Çocuklarından bir haber gelse,
Kalemle tanışamamış eli ile
Taşırken onları ufak şişelere,
Kuruyan damlalardı onlar
Gözyaşı şişelerine gizlediği anılarını
Vermedi hiç kimselere.
Sonbaharı haber etti ona
Yele sevdalanmış yapraklar
Ve dallara konan kuşlar,
Yıldızları bir bir saldı gökyüzüne
Kıymet bilmez vefasızlar.
Tılsımı kaçmış yaz gecesinde
Teğet kaldı çocuklarının hayatına,
Kiriş oldu seneler boyu
Çarşıdaki evinin cam kenarına.
Bir çocuğu Amerika’da okudu,
Öbürü de senfoni orkestrasında kemancı oldu.
Evlendiler, gittiler uzaklara, kızının beyi ise mafya.
Sen çocuktun o zamanlar Manolya.
Makbule Hanım ise çok seneler önce bıraktı dünyayı,
Aleme gitti, gidiş o gidiş bir daha gelmedi.
Rıza Efendi tek başına bostan korkuluğu gibi kaldı,
Mahmut Paşa’da ki evinin ortasında.
Aryalar dinledi yıllarca, yemeğini kendi pişirdi,
Çamaşırlarını yıkadı, ütüledi.
Boş vakitlerinde de camdan çarşıyı seyretti.
Tarihi ahşap konak günden güne eskidi.
Yirmi iki sene böyle ne çabuk geçti.
Sakız sardunyaları soldu, mor panjurlar sarardı, beyaz oldu
Rıza Bey Amca’nın şakaklarına aklar doldu.
Artık sokağa çıkmaya da korkuyordu.
Rıza Bey cam kenarında bir gözü sokakta, bir gözü televizyonda
Bir ayağı döşemede, bir ayağı çukurda
Ne beklediği sorulduğunda
Hiçbir şey bilmiyordu o da bu konuda.
Bir hazan gecesi, kırk yamalı bohça
İstanbul içine kapandığı sırada
Yele sevdalanmış yapraklar ve dallara konan kuşlar
Onu uğurladılar otururken mor panjurlu pencerenin kenarında.
Çarşıdaki tarihi ahşap konakta.
Kayıt Tarihi : 12.3.2007 11:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!