TEĞET GEÇTİ 2010
Teğet geçti elli on, teğet geçer kaç yılım
Tüm mazim “Teğet Geçti, İkibinon” taç yılım.
Kozan baba ocağım, Çukurova tek ukdem
Çocukluğum gençliğim, gönül at’ı buruk gem.
Ah ulan baraj yolu, hastaneler kavşağı
Eski Topel durağı, affedin şu yavşağı.
Şırdan, kokoreç, sucuk, Ayran, şalgam fark etmez
Çok acılı adana, midem asla çark etmez.
Regülatör üzeri, çay üzeri bir tatlı
Yüreğir gecekondu, Seyhan ise çok katlı.
Gençlik Köprüsünü geç, otoban, beyazevler
Balcalı kampüsünde, oturur zekî devler.
Baraja bakıp bakıp, hayalini kurarken
Bir yalancı Deli Tay… Bin yıl vuslata erken.
Duygu Kafe önünde az mı güneş doğdurduk?
Sabret, sabret diyerek, arzuları boğdurduk.
Anamıza darıldık, gardaş, bacı sanalmış,
Meğer babam sonrası, hatırımız talanmış.
“İller Bankası” solda… diyordu, Erzincanlı
Vicdanımın zekatı, yiyordu, Erzincanlı
Keler Dağlı pişmanmış, bana ne, unutmuşum
Adana dönüşümde, umudu kurutmuşum.
İkinci sürgünümüz, Ticaret Liselisiz,
Çalıkuşu, Somalı, mutluymuş serserisiz.
Akbabalar leşime, baykuşlar aşiyana
Hayat neler sunarmış, sevdayla yaşıyana.
Acabası kalmadı, ölmemiş Yasemin’in
Beyaz Güvercin masal… Yabancı Yasemin’in
Yılgın Yağmur dürüsttü, vurdun yalanlarınla
Bir tek sorum çürüttü… kaldın yalanlarınla.
Adanasız, 29.12.10 Y.Yağmur
Nebi ÜnlerKayıt Tarihi : 24.11.2014 06:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TEĞET GEÇTİ 2010 Teğet geçti elli on, teğet geçer kaç yılım Tüm mazim “Teğet Geçti, İkibinon” taç yılım. Kozan baba ocağım, Çukurova tek ukdem Çocukluğum gençliğim, gönül at’ı buruk gem. Ah ulan baraj yolu, hastaneler kavşağı Eski Topel durağı, affedin şu yavşağı. Şırdan, kokoreç, sucuk, Ayran, şalgam fark etmez Çok acılı adana, midem asla çark etmez. Regülatör üzeri, çay üzeri bir tatlı Yüreğir gecekondu, Seyhan ise çok katlı. Gençlik Köprüsünü geç, otoban, beyazevler Balcalı kampüsünde, oturur zekî devler. Baraja bakıp bakıp, hayalini kurarken Bir yalancı Deli Tay… Bin yıl vuslata erken. Duygu Kafe önünde az mı güneş doğdurduk? Sabret, sabret diyerek, arzuları boğdurduk. Anamıza darıldık, gardaş, bacı sanalmış, Meğer babam sonrası, hatırımız talanmış. “İller Bankası” solda… diyordu, Erzincanlı Vicdanımın zekatı, yiyordu, Erzincanlı Keler Dağlı pişmanmış, bana ne, unutmuşum Adana dönüşümde, umudu kurutmuşum. İkinci sürgünümüz, Ticaret Liselisiz, Çalıkuşu, Somalı, mutluymuş serserisiz. Akbabalar leşime, baykuşlar aşiyana Hayat neler sunarmış, sevdayla yaşıyana. Acabası kalmadı, ölmemiş Yasemin’in Beyaz Güvercin masal… Yabancı Yasemin’in Yılgın Yağmur dürüsttü, vurdun yalanlarınla Bir tek sorum çürüttü… kaldın yalanlarınla. Adanasız, 29.12.10 Y.Yağmur
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!