Ben seni o bembeyaz hücrenin içinde tanıdım
Bir tecrit odası gibi
Dış dünyadan kopuk, korkuların içinde yitik
Kaç kez geçti içimden o perdeleri tamamen yırtıp atmak
O duvarları kırıp dökmek, eskiye dair ne varsa talan etmek
Seni hayata çekmek, almak, katmak…
İlk kez birinin yüzündeki çizgileri sevmedim
Karabasanlardı anlattıkları
Sol yanındaki boşluğu doldurmak istedim
Yüreğindeki bütün gizleri silmeliydim
Renklerimi getirdim sana can gibi
Umut dolu mavi, sıkıntılı sarı
Çılgın pembe, hüzünlü kahverengi
Bazen endişeli siyah, coşkulu kırmızı
Olduğum gibi geldim sana
Rengârenk boyayabilirdim o duvarları
Her şeyin izi silinebilirdi
Yitirmeseydim manolya kokulu dar sokaklara güvenimi
Göçmen sevdalardandı yüreğinden yüreğime akan
Kanatsız bir güvercin misali
Çatlak bir kadeh gibi içindekini sızdıran
Sahte kimlikli kişiliklerde saklı
Öldürdüğün, nereye gömüldüğünü kimsenin bilemediği
Kayıp mezarlar bırakmıştın ardında
Şimdi önüme saçma / Yitik bir çocuğun
Elinde sımsıkı sakladığı bir avuç çakıl taşı gibi
Faili meçhullerini…
2008
Kayıt Tarihi : 22.2.2009 19:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sahte kimlikli kişiliklerde saklı
sanırım şiirinizin mihenk taşı bu dizelerde saklı..okuması zevkliydi..tebrikler..
TÜM YORUMLAR (1)