Sevgili gönül dostları,
Doğruluğundan her nekadar emin olamasam da en azından Faruk Nafiz Çamlıbel gibi bir üstadımızın 'Han Duvarları ' şiirinde uygulamış olduğu tekniksel uygulamayı denemeye çalıştım.Orda Anadolu insanını temsilen asıl şahıs Maraşlı Şeyhoğluna izafe edilen onun ağzından söyleniyormuşcasına aslında şairin kendi söylemi olan dizeler arasına serpiştirilerek konan koşmadan çok etkilendim.Ben de kıyameti ve göğü konuşturmaya çalıştım eserimde.İnşallah başarabilmişimdir.
En derin sevgi ve saygılarımla.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu bir içecekse, ne çok içtim ama içtiğimi hissetmedim
Bu bir yağmursa, sürekli altında kaldım ama ıslanmadım
Bu bir şiir ise ki buna şüphem yok; diğer okuduğum bir sürü şey ne ?
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta