aramak mı bulmak mı ruh denilen meçhulü
fersah fersah peşinden koşturan bu heyula
tecahül-i arif değil bu
gerçekten bilmiyorum.
nihayete eriyor kavuştuğum her hülya
dokunduğum her şeyin boyası dökülüyor
esen her yele böyle neden teşne yelkenim
bir teselli bulmanın anlık bahtiyarlığı
bu olsa diyorum
genç tutuyor içimde kocayan bir kadını
damara zerkedilmiş ihtimal denen ecza
oysa ben göğsümün ortasından ağarıyorum
tercih, en çetin imtihanıymış kalbin
bunca şahit bunca delil eldeyken bile
ben neden hala arafta duruyorum
belki de sizler haklısınız
siz ey kınadığım insanlar
to be or not to be değil
bilip de bilmeden gelmek
asıl mesele belki de
peki öyle ise madem
neden ağlayışlarınız pinhan
her sokağı tozpembe olan ömrünüzün
iç duvarları niçin elvan
gah işinde gücünde
gah sürdüğü her zevkin boyası kirpiğinde
hepinizde bulmuştum kıskandığım bir eda
neden diyordum neden;
Ferhata seyr-i suret Mecnuna seyr-i sahra
Bir rahat içre herkes bir tek benim belada...
kaç kişi varsa içimde
va kaç kişi varsa dışımda
bana aşina bana yabancı
tanıdığım tanımadığım ağızlarıyla
yani kaç kişi varsa tercihini yapmış
yanılmış yanılmamış kaç kişi varsa
kahraman olayım diyor
ben ya leyteni küntü türabe diyorum
yanılgı denen kaygının korkusuyla...(y.s)
Kayıt Tarihi : 2.4.2012 19:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!