Tebliğden Tefekküre Şiiri - Safet Kuramaz

Arena meydanında her asırda gladyatör
Aslan kesilirdim hep bakarken zalim krala
Asuman gürler şimşek çakar elimde kılıç
Sel olurdum sayısız makberin kapısında:
Açıldıkça toprağı görünürdü diriler
Uhud’un şehitleri gül, Cennet-i Bakiye
Taşırdım kucağımda iman dolu kalbimde
Veysel Karanȋ gibi ilahi nur sevgide
Mübarek bir dişine otuz iki dişimle
Karşılık verirdim yar peygambere savaşta
O dağın her otunda ruhuma aktı yası
Ey âlemlere rahmet sevgi dolu peygamber
Bir anlık yalnızlıkta bile özlerim seni
İlahi arıyorum seni dost olarak her yerde
Mevlana’nın yar şemsi gibi aşktır sebebi
Üzerime bombalar yağarken şimdilerde
Konya’dan Şam’a deve sırtındayken ararım!
Bir anlık yalnızlıkta bile özlerim seni
Mecnun aşkıyla dolu çaresiz nefis gibi…
Yıldızlar gece şahit bulutlara sorarım
Ekinin başakları sallanırken bir umut
-Nice masum insanın yaşarken azıkları
Esen yelinde onu şefkatle okşuyorken
Ellerimde mahşerim, külünde tanıkları!

Ne engeller var bilsen yalandan hikâyeler
İlahidir dedikçe barikatlar kurarlar
Filistin’de gibisi mülteci duvarları
Evlerin önlerine dikerler panzerleri
Ya dünyayı sunarak satın alır ameli
Ya şiddet sultasında denerler emeli
Göstererek ölümü yeni kazmış makberi
Sözüm ona vicdanı böyle rahatlayacak
Dökülecek mutluluk yaptıkça işkenceyi
Sevene özlem damla su gibi yokluğunda
Küfrünü cellat eder karnı şişkin toklukta
Sevgiliye vuslattır gönüllerde bir köşe
Kimse giremez kalbin mahrem kalan içine
Böylece küfür gülmez olamaz da dört köşe
Ölmek bir kavuşmaktır ah nereden bilsin ki
Ecel meyvesi yiyip aşkı girerken döşe…

İmana karşılık der küfürle al özgürlük
Zincirle esir etmiş, zanneder zavallıyım
Elinde kırbaç vurur tek işkence aleti
Vurdukça tenime yar ilahidir halveti
İman tatlı gelirken kalpler teslim olmaz ki
Bilmez küfrüyle kangren olmuş şaşkındır cani
Bilmez ki kalptedir ebedi aşkın izi
Tenden sıyrılmış sanki yaksa acının kiri
Ruhu tenden koparır da nasılda fark etmez…
Aslına dönmüş mana sarhoş olmuş içinde
Vur da aşka bir adım daha da yaklaşayım
Vur dostum dediğime erkenden kavuşayım
Sen içindeki kinle sinirinle kusarken
Bir nisan yağmurunda ben bize karışayım
Dünyada buna tanık her konuşamaz canlı
Tebessümle güle güle sevgiyle veda eder
Zikrime tanık gibi birer birer el sallar…

Açlığımı önemser sanır kendine benzer
Tokluğa alıştıran dünyaya mahkûm küfür
Beni bu halinle mi aciz bırakacaksın
Elinden ne gelirse sakın ardına koyma
İşkence aletini değiştir lokmalarla
Vücuda giren zehir öyle ya canı eritir
Yaşlılığa hızlıca senide eriştirir
İmanı çalamazsın bu gönül koymalarla
Rızkımdan çalıp çalıp da beni soymalarla…
Sen oyun oyna böyle ben üzüleyim sonra!
Neden seni yaşarken irşat edemiyorum
Neden bu azgınlığın yar, cehennem alevi
Sana düşman olamam sensin mükemmel insan
Elestte Rabbim birdir demeni seviyorum
Yaratandan ötürü hoşgörü cihetinde…
Senle benim aramda bıkmadığın eğlence
Ve hoş vakit dediğin öldüren bir sınır var
Tattığında azdıran yaşattıkça bıktıran
İçine çeken bataklık sonsuz yalnızlığın var
Tek kalabilir misin? Sanırım çok korkarsın
Karanlık hele gece sessizliğinde çekilmez
Kâbusu intihardır imdat eder gibidir
Mutlu değilsin anla dilinden hiç düşmezken
Küfürde ısrarınla dünya senden kaçıyor
En çok sevdiğini terk ediyorsun ölümle
Ya sonra?
Sen kendine işkence yaparsın bana değil
Kendine acı önce durmadan şu dönence
Sen tenden ayrılmaya hiç dayanamıyorsun
Ruhunu tenden özgür yok, bırakamıyorsun
Dünyayı terk etmezsen o seni terk edecek
Aldığın her emanet kıyametine şahit
Kıyam günü gelmeden uyanmalı uykudan…

Nerede sahi cami cemaati de hani
Ot gibi büyür evler baksan devasa devler
Ve çöle şekil vermiş ah kumar oynayanlar
Las Vegas’ın misali- yaşam budur masalı
İşitmiyorsun belki yer bitap üzüntüden
Koparacak zelzele şükretmezsen hergele
Ateş okları düşecek üzerine rastgele

Ya biz
Arkamıza bakmadan gideceğiz imanla
Dışında yaşıyorken ben, şahittir limanda…

Vesselam
İlahi heyecanla akmalı tende kan
Yoksa terk edeceksin sensiz kalır binalar
Altında yaşayansa çeker türlü belalar
Perdeye yansıttığın sanal filmin yerine
Gerçeğine sarıl ki, son ver dünya keyfine
Ben iki cihanda da mutluyum inan-inanma
Geçer sayılı günler sen kendi derdine yan.