Artık aramak boşadır Hüsran çığlığını.
Kalk ve yeniden kur Kendini ey gece:
Öldür zamanı baltacı
Götür-efsunlu manolyaları Buralardan,
Yakamoz uruklarda Aheste essin bora
Yelkenler yosun tutsun.
Bir duvak AKSA götür
Kirpikleri toz tutmuş
Sembolik gözyaşlarına,
Bu gece;
Bir tebessüm bırak
Arkasından izler bırakan
Gölgenin kuytusuna...
Bu gece:
Sığındı hecelerim sessizliğe
Bir vardı bir yoktu;
Bir vardı bir yoktu bu gece
Uyuyan sahte uykumu
Uyandıran haykırışım..
Bir tebessüm ki bu gece
Hep bildiğin,
Yıldızların parıltısı,
Âb-ı hayat suyu meçhulün...
İşte! Yalınayak gel de yürüyelim
Aynalara bu gece.
Tebessüme hasret gönüllerimiz için
Sılaya gönderelim
Azade bir güvercin...
Bu gece,
Sadece sen ve ben Varız zannediyordum
Oysa sen hiç yokmuşsun
Oysa ben hiç yokmuşum
Gösterdi gündoğumu...
Bir tebessüm ki,
İçinde karalamış halkalar var
Ve dışında bir ring
Zaten yazgısında varmış
Mütevazi bir tufan
Aldı götürdü zaman
İşte sen de gördün
Sustu mekân
İşte gece
Ve işte yanağında tebessümü sen
Kayıt Tarihi : 11.8.2010 15:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Kadakal](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/11/tebessum-ve-gece.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!