Dünyaya gönderildim:
Yapmam gerekenleri yapmam,
Satmam gerekenleri satmam;
Susmam gerekenlere susmam,
Bakmam gerekenlere bakmam…
İçin.
“İçini biz ayarladık,
Başka bir forma sokamazsın kendini,
Dilindeki cümleleri biz kurduk,
Yan yana getiremezsin başka kelimeleri…”
Dünyaya gönderildim:
Seyir evraklarım, rota bilgilerim eksiksiz;
Bense dönüşü bulayım diye,
İlerledikçe geçtiğim yollara bıraktım parça parça
Ve elimde kalmayana dek…
Tek ışık var sanırdım ve pervane misâli ışığa uçardım,
Kimi zaman yanar, kimi zaman kaçardım.
Dünyaya gönderildim:
“Sana verdiğimizle yetin,
Sana verdiğimize şükret… ama
Şikâyet etme…
Yolunu, insanlarını kaybetme… bize –uzaklaşınca- ihanet etme.
Kaderini uyku saatine dek çizdik
İlm-i ledûnun biz de… belâyı da musallat ederiz başına
Unutma istedik…”
Bense sapmak caddelerden, ara sokaklarda kaybolmak;
Güller, nergisler değil. Kaktüsler koklamak istedim.
Günahım büyükmüş bilemedim.
Dünyaya gönderildim:
“Kavşaklarda dikkat et.” dediler, kulak asmadım.
Akıllılık testi yapılırmış aralıklarla;
Sarhoşlar gibi…
Düz yürüyüp çizgiye özellikle basmadım.
Onlar sarhoş desinler doğrusu serhoş,
Beni yalpalıyor bilsinler, yürüşüm, doğrudan da doğruydu.
Dünyaya gönderildim söz dinle, sözünü dinlet…
Gaybın sözünü ezberlet…
Bilmediğimi bilmek, bilince de geçmektir meziyetim,
O nedenle hiçin hiçbir yerinde dinlenemedim.
Dedim ya,
Dünyaya gönderildim,
Dünyayı istemedim…
Neyse,
Yalpaladıkça çarpıştığım insanlar,
Çarptığım için size özür diler,
Bana çarpışınıza da teşekkür ederim.
Sizin gibi ben de yolsuzluğuma devam ederim.
Pardon… merhaba…
Hoşça kal… ben buradan ayrılıyorum… sen orada kal.
20.07.2015
Ergün TurhanKayıt Tarihi : 22.7.2015 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!