Tayyar'ın Öyküsü Şiiri - Derviş Akkuş

Derviş Akkuş
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Tayyar'ın Öyküsü

Yine sabah sekiz akşam beş muhabbetleri,
Yine işte öylesine bir gün,
Evde beni bekleyen güzel olmasa da
Anlayışlı bir karım,
Etrafımda pervane gül gibi çocuklarım...
Olsun istemezmiydim be!
Gâvurun Ayyaş Tayyar derler gıyabımda namıma,
Yüzüme karşı da Tayyar Ağa,
Ayyaşlığımı bilirim,
Gâvurluğum ise, sürgün artığı bebekliğim...
Ermeniymişim,çok sonra öğrendim.
Bir devlet dairesinde bir ekmek, bir şişe şarap için çalışırım,
Yalnızım...
Hayyam'ın Meyhanesine takılırım,canım sıkıldıkça.
Haftada yedi,ayda otuz,yılda üç yüz altmış beş gün.
Geri kalan altı saat, altı sigara yakarım birer saat arayla,
Sigarayı iyi içtiğimi söyler Olga.
Takımlardan Beşiktaş'ı tutarım çocukluktan kalma.
İngilizce,Fransızca,Almanca konuşmasını...bilmem,
Türkçe konuşmayı zorla.
Hiç aykırı yaşamayı sevmedim hayatı,
Hep bir mazgaldan kanalizasyona,
Kanalizasyondan Marmara'ya aktım...
Buhar oldum,bulut oldum,
Sonra tekrar İstanbul'a yağdım.
Saat beş...çık işten, beş on beş...
Bindim, İstanbul'un birbiri üstüne binmiş binaları gibi
Tıklım tıklım otobüse.
Ben ter kokuyorum,diğeri gül...
Ben bu 'akşam ölürüm',diğeri 'şıkıdım'.
İndim,tam üç yüz on beş adım durakla meyhane arası,
Bir,iki,üç...es,...otuz yedi,otuz sekiz,otuz dokuz...es,
Aşka es,dostluğa es, velhasıl bu şehre, bu aleme es...
Hiç otuz ikilik çalmadım hayatı,
İçinde muhakkak sekizlik es, bir de otuz beşlik rakı,
Dedim ya hiç aykırı yaşamayı sevmedim hayatı.
Üç yüz on altı ve işte... beş otuz beş...geldim meyhaneye.
Dibini gördüm yine yalnızlığımın,
Kalktım, saat sıfır sıfır beş...
Bakma öyle,bu ay sonu hesap kapanır kardeş.
Ah be Tayyar Ağa, senin hayatın beleş.
Ayaklarım sürünüyor yine,kafam bi milyon..
Sahi kaç insan yaşar bu şehirde...
on iki,on üç,on beş...
Dilime dolandı yine 'benzemez kimse sana'
Cebimde kalan bi kaç milyon...üç-beş lira.
Ver oradan bana bi kaç bira...
Eksik olmasın baba, aklıma da kalbime de cila.
tam yüz on beş adım,vardım deniz kenarına...
Ah bu deniz, bu meltem,bu mehtap...
Yanıma gelin kadınlarım,sokulun yine yalnızlığıma...
Deniz ayaklarımı yıkıyor...saat sıfır bir sıfır beş...
Meltem saçlarımı tarıyor...
Mehtap gözlerime sürme çekiyor...
sıfır bir otuz beş,denizin sesini duydum,
Ayın suyun üstüne vurduğu ışıktan kırbacının sesi gibiydi sesi,
'Tayyar,senin için geliyor kızım,
Vakit geldi,
hazırsın artık düğüne'...dedi.
o an dalgaların arasından belirdi,
Teni beyaz,gözleri yalnızlığım kadar siyah...bir deniz kızı...
Dona kaldım,ilk defa aykırıydım...
kanalizasyondan Marmara'ya akan ben.
Deniz uzun dalgadan kollarını uzattı birden
ayaklarımı çekti içine,
ömrümü, bedenimi,Gâvurun Ayyaş Tayyar'ı.
Şaşkınlığım hayatımın filmini izleyen
Güzel bir kıza dönüştü,gülüyordu.
Dalgalar duruldu, ay ışığının belli belirsiz ışığı görünmez oldu.
Nefes almam gerekli anne,
beni bırakıp gitme,nereye...
Öfkeden deliye dönen ciğerlerim
patlamak üzere.
Bir ışık belirdi,en derinden... işte oydu,
Elleri ellerime uzandı,ah gözleri yalnızlığım kadar siyah...
Tuttu ak elleriyle ellerimi ve öptü kara alnımdan,al dudaklarıyla...
Ciğerlerim tüm erkekliğiyle kustu öfkesini
ve derin bir nefes aldı en derinden...
Tüm sevgisiyle kucakladı deniz kızı,
Özgür kalan beni...
Rahat uyu şimdi ayyaş melez ermeni.

Derviş Akkuş
Kayıt Tarihi : 8.5.2013 14:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Derviş Akkuş