Tarih düşmedim
andı sadece.
Zamanın en zamansızlığı
bir ışık sızıntısı kapı aralığından
ve gölgesi asılı duvarlarda
düşünemediklerim.
Öğle güzel bakıyorsun ki boncuk boncuk.
Kıyamadım seni bırakmaya.
Şimdi çantamın bir köşesinde benimle yine yollardasın.
Öğle güzel şeyleri anımsatıyorsun ki...
Unutma sen bana yüreği güzel bir dostun armağanısın.
..........elif'e
Gittim...
Değişecek sandım mevsim.
Anlatılacağını umuyorum dillenmeyen öykümün.
Şimdi silik bir gölge gövdem ve aldatılmış anılarla bocalamakta ruhum
Sorsalar kimsin?
Nesin?
Bilmem ne kadar geç kaldım sana?
Ama bak, şimdi geldim.
İstersen içeriye alırsın beni,
istemezsen kapalı kalır kapıların yüzüme.
Oysa hiç hesabını yapmadım eskiyen yenik mevsimlerimin.
Şimdi yenilendim,
Üstüm başım yırtık
perişan hallerim
Yenilmiş ordular kadar eziğim
Aç,susuz gelmiş durmuşum kapına
alır mısın içeri? açar mısın gönül sayfandan bir aralık?
Neyin edersin beni,
Bana senden alınmış yalan yanlış cümlelerle yazdığım öykünün tükenmiş kahramanı olmak kaldı şimdi.
Oysa içimde sana dair birikmişlerin vardı.
Eğer incitmeseydin suskun yanlarımı söylecekti.
..................... (a.l.n'e)
arkasına sığındığın yalanlardan başka
bir avuç gözyaşıdır
bende kalan son hatıran
ve bir müddet çekilen sızılarım
ağlayışlarımı çocukluğuma say
gerisi ise her aşkın bittiği yerde başlar
Sana yanlız elveda diyorum.
Bir sabah geldiğim bu şehirden ayrılırken.
Aklımda birkaç anı senden,omzumda eskimiş bir çanta, zorda olsa gidiyorum bu şehirden.
Sana elveda...
Elveda dert ortağım.
Elveda diğer yanım.
Sen gittin ya...
yaşanılası kalmadı artık bu kentin.
Şimdi her şeyi san benzeterek,
avutuyorum kendimi
Feliçita....
En çok seni taşıyorum geri kalanlarımdan.
Adını bilmediğim kentlerden geçiyorum gece vakitleri.
Avucumda hiç tutmadığım ellerin,içimdeyse yenilmişliği var yalancı sevmelerinin.
Susuyorum susuşlarım oluyorsun.
Konuşsam her cümlede bir felaketim.
Ne zaman senle başlasa cümlem dönüşsüz gitmelerine göçüyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!