Sev,
Satır arası el tutuşları andırmasın.
Öyle Sev,
Ölüme açık çek yazsın dirayetin.
Sevdin mi inadına inat seveceksin,
İlk güne hasret,
İlk bakışa vuslat,
İlk kez kadere inat,
Sevdim Seni..
Yine sana yakışanı giydirdin, hükmün sabahına
Sabaha vuslat, titreyen hayallerime su serptin
Senle birlikteliğimde artık,
Tek kişilik çoğullardayım..
Yaralamadan sevmek lazım,
yakinen hissiyata..
Savurmadan üflemek lazım mumlara,
savrulmadan yıkıntılarda..
Acıma, sakın!
Bakma vakitsiz gözyaşlarıma
Aldanma!
Sende vur!
Hırsını al!
Küfür et!
Bilmem..
Kaçıncı sabahım bu
Geceden kaldığım..
Bilmem..
Kaçıncı gozyasım bu
Kadere ınat haykırıslarım..
Topraktan önce,
ilk o tadarmış ışığını güneşin..
Türlü sevdaları, türlü
yokoluşları taşırmış ardısıra..
Taştımı kararan rengiyle,
hele birde süzüldümü
Yalnızlığın karasıyla çizdim ince satırları,
İki yalnızlık arası yürüsek?
Yine akşam yine alacakaranlık..
Elimde bitmeyen bir şişe kanyak..
Parmaklarım artık tek çekimlik bir cigaraya tutsak..
Senden sonra kapım caldı bılıyor musun?
'Gir! ' dedim önce girdi sonra,
sımsıkı kavradı beni o derin yalnızlık..
Bazen susarak yazmak lazım,
kirletmeden..
Satır sonuna sığdırmamalı,
edatı, bağlacı..
Bazen soluksuz bakmak lazım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!