Yüreğimi ateşleyecek,
bir esinti beklerken;
soluksuz kalmaya razı.
Bazen, rüzgarlara
kaptırarak ruhumu;
denizde, küçücük bir balık misali,
Size güvendiğini sandığınız birinin, bu güvenine layık olabilmek adına sorumluluk duyarak, uğruna harcadığınız kendinizin nasıl bir oyuna geldiğini, güven duygusunun arkasındaki o koca balonun patlayıp nasıl kullanıldığınızı anladığınızda, kafanıza tokmak gibi inen gerçekle aydınlanırsınız ki; asıl gerçek, sizin o duyguya yüklediğiniz kendi anlamınızdan başka bir şey değildi. Yani sizi kandıran kişi o değil yine sizdiniz. Niçin güvenildiğini sandınız? Ya da siz niçin güvendiniz? Çünkü siz öyle istiyordunuz ve o öğretiye ihtiyacınız vardı…
Çünkü bir diğer yandan da gerçekte siz güvenilmek istiyordunuz. Güvendiniz…
06/09/ 2012 Tömük/ Mersin
severken koşulsuz
hesabını çıkarmadım sevilmemenin
sevebilmemdi önemli olan
hesap bilmediğimden de değil hani
öyle bildiğimden
bir türlü kavrayamadım gitti zaten
iki hançermiş meğer
iki damla gözyaşı
titreyen yüreğiyse kadının
sevdasıysa göz yaşı
isyanıysa kadının
çığlığıysa iki damla göz yaşı
yaprak kurudu
bir kuş dondu
belki bir şiir kanadı
çocuk ağladı
sonsuzluğa uğurlandı ruh
kapı çarptı
Aney, varya;
bizim oralarda,
Sevenleri sevmezler.
Paraya kul ederler sevgiyi.
Yetişir fidan,
Açılır gönül,
Sen, hiç yaşamadın aslında.
Seni, hep ben yaşattım içimde.
Bak yüreğime!
Nasıl büyütmüş içinde.
Oysa; sen yoksun ki.
bir kadın tanıdım
korkuları büyük
sevgisinden
bir kadın tanıdım
kime baksam o
bir kadın tanıdım
Bu gün;
Anlamsız özlemlerle dolu.
Yaşanan yaşanmış,
biten bitmiştir oysa.
Geride kalan;
sadece bir duman.
Yalnızlığıma bakıyordu
yıldızlar.
Boynu bükük ruhuma,
küskünlüğüme.
Bakıştık.
Bir türkü sesi geliyor derinden:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!