Lavuğa bak lavuğa,
Oh ne ala dinmiş bu!
Cürmü yükler tavuğa,
Oh ne ala dinmiş bu!
Sonra baktım davara,
Çarptı onu duvara,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Yahudilerde böyle bir günah çıkarma şekli varmış. Günahlarını bir tavuğa yüklüyorlarmış, sonra da onu duvara çarpa çarpa öldürüyor böylece günahlarından kurtuluyorlarmış!!!
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta