Gecenin sessizliği tüm gücüyle çökünce üzerime,
Herkes derin uykulara dalınca,
Ben de uzanırım yatağıma.
16 Raunt sopa yemiş boksör edasıyla.
Tüm dertlerim sarıp sarmalar her tarafımı
Dertler havuzunda; akıntıya karşı,
Kulaç atar dururum, bütün gece.
El değmemiş berrak bir zemin
Olimpik, paten buz pisti gibi pürüzsüz,
Yazlık sinemaların dev perdesi gibi
Bir tavanım olduğunu fark ederim
Avizenin ortasındaki kabartma şekle,
Etrafındaki süslemelere bakarsan,
Normal bir tavan, benim tavanım.
Yüreğimin aksi vurur sanki tavanıma,
Boydan boya bir çatlağım var tavanımda
Yansıtır bana hayatımı, uykusuz gecelerimde,
Arkadaş olur bana yalnızlığımda,
Huzursuz, sıkıntılı saatlerimde,
Çatlağım; derinleşir, sanki olur uçurum.
Çeker beni içine,
Ayaklarımın altında kaybolur yer,
Boşlukta çırpınırım.
Bazen dalgalı okyanus olur.
Nefes aldırmaz, boğar.
Bazen tamir etmeye çalışırım,
Yüreğimdeki acabalarla.
Bazen senfoni orkestrası gibi,
Her türlü ses gelir, tavanımdaki çatlaktan.
En duygulu parçaları seslendirir.
Bazen de deprem oluyor gibi korkunç sesler verir.
Tavandaki çatlağım;
Gözümün önüne,
Bazen sevdiğim insanları
Sıkça da kızdığım kişileri çıkartır.
Sevdiğim insanlara daha kısa,
Deklanşöre basımlık kadar
Sanki bir pozluk süre verir.
Onlar da güler kaybolur.
Bazen ağlar veya boynuma sarılacak gibi
Kollarını açarak buluğlaşır, gider.
Çok uzun kalır sevmediklerim.
Karşılıklı atışırız.
Yaşanan enstantaneleri tekrarlarız sanki.
Sıkıntılar basar, silmek isterim,
Gözlerimi kapatıp başka şeylere yönelerek.
Çatlağım bazen sıkar bedenimi,
Sanki bir mengene gibi.
Yüreğimi sıkan çeneleri,
Gevşetmek ister gibi,
Sürekli bir sağa, bir sola,
Döner dururum yatakta.
Boşa koyarım dolmaz,
Doluya koyarım almaz.
Sol veya sağ yanıma da dönsem,
Gözlerimin önünden ayrılmaz,
Tavandaki çatlağım.
Sıkıntılı her gece arkadaşlık yapar bana.
Dertleşiriz.
Kâh masalar kurar kadeh tokuştururuz,
Kâh ellerimizi açıp dua ederiz beraber. Rabbime..
Çaresizlik arttıkça,
Konuşur benimle.
“Ağla” der “ağla”. Hıçkıra kıçkıra ağlarım.
Hıçkırık seslerimi alır,
Çeker içine, tavandaki çatlağım.
Haykırışlarımı kimse duymaz bu yüzden.
Gözyaşlarımı siler,
Gece sessizliğinde, anne şefkatiyle.
Gözyaşlarım; sanki tavandaki çatlağa akar.
“Tamam” der. “Yarın hissettiklerini uygula”.
Arkadaş edasıyla tavsiyede bulunur.
Ender de olsa
Neşeli olduğum, sıkıntısız gecelerde,
Tavandaki çatlağımda neşelidir.
Sanki görülmeyen bir çizgi gibi,
Gülümser. “İyi uykular” der.
Dalarım hemen rüyalar âlemine
Gül bahçelerinde gezinirim.
Beni hiç yalnız bırakmaz,
Tavandaki çatlağım.
Ben nerede gecelesem
O da ardımdan taşınır tavana.
Yalnızlığımı örten tavandaki çatlağım.
İyi ki varsın
Yoksa ben sıkıntıdan çatlarım.
20.ŞUBAT2009
Kayıt Tarihi : 4.3.2009 12:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdulkadir Uçar](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/04/tavandaki-catlagim.jpg)
Doluya koyarım almaz.
Sol veya sağ yanıma da dönsem,
Gözlerimin önünden ayrılmaz,
Tavandaki çatlağım.
ÖYLE BİR ANLATIM YAPMIŞSINIZ Kİ DEĞERLİ HEMŞEHRİM BEĞENMEMEK ELDE DEĞİL.TAM PUANLA TEBİKLER.SELAM VE DUA İLE.
TÜM YORUMLAR (1)