Uzundu gecelerim seni tanımadan önce. Her gecem sanki Sultan Süleyman’ın ömrüne eş değerdi. Bu dipsiz gecelerde; perdelerimin bile takati yoktu kapatsın duygularımı. Dağ başları gibi yalnızlığımı, yerle bir ettin bir anda.
Yalnızlığımın en acımasız, en uzun zamanında tanıdım seni. Adını ve fikirlerini öğrendim ilk anlar. Ama, zaman o kadar hızlı akıyordu ki; hangi arada isimlerimizle birbirimize hitap etmeyi unutup, isimlerimizin yerine güzel yakıştırmalar, benzetmeler yaptık anlayamadım. Yıllarca beslediğimiz farklı düşüncelerimiz kaybolup, yerini ‘biz’ ne zaman aldı hala şaşırıyorum doğrusu.
Evet yeryüzünde ki bütün güzel sözler sendin artık benim için. Acı tebessümlerimin bereketsizliği bile, senli yüreğimde ezildi gitti. İlk karşılaşmamızda yüzümüzde beliren ilk gülümsem, aramızda ki bütün uzakları yakın etti. O gün yaşadığım her ilk, ayrı ayrı evrimdi benim için. Sana bir sır vereyim mi? Hala ilklerde, hala evrimlerdeyim.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta