Sanma yüreğimi sevgiye kanar bir ömür aşkın yolunu arar
İçimi kopan nice fırtınam var kopmaya bir görsün yıkılma sakın
Kabuksuz kanıyor her bir yaram ilacı olmadı yarayı saran
Kanayıp duran yüreğe vurgun vurmakla kalmaz bu gönül
Aşk mıdır yıkan gönül divanı ömrüme biçiyor birden fermanı
Gözlerim akıyor kendi deminde yarınlar bu günlerin mateminde
Gamsız kalmaz yürek sevdikçe duygusuz olur mu kalp sevilince
İstemsiz sevdalar boğulmuş bende içimde ruhumu bedenimi de
Pervasız sevince bu gönül aşkı tanıyıp tatmadı mı sence
El ayak dermansız her bir düşüm de dillere düşme dimi aşkı içince
Kapılmadım girdaplara nereye varacağını bilmeden dönence
Yürek aşkı tatmadı mı sence, sence de seni sende sevince
Kayıp olur gülden dikeni goncası içime tutuşur bir çam çırası
Bedenimi eritip yok etmedi mi bir ömür uğrunda harcandı bence
Aşk, aşk dedim ömrümü tükettim başka sıkıntı görmez oldu sanki gözlerim
Sancılı ölümmüş aşk ile doğuş uyanış sanmışım, ölüm son yokuş
Aşka tutuklu kaldım mı yoksa ebedi mahkûm mu sence
Yok, ettim bedende atan kalbimi sevdalar saydım her atışında
Hafızam bomboş bırakmışım sende bu gönül aşkı tatmadı mı sence
Korkusuz olmuyor aşka düşünce sevmemiş bir yürek bulamamışım
Kuytular köşeler başka biçimde aşkı bu yürek tatmaz mı sence
Arayışta değil gözüm yaş ile isyanlı dilim infilak içinde
Koparsın deli fırtına bedenim harabe gönlüm yıkıntı bedende
Fakirim doğuştan sevgi içinde küpünü eşeler topraktan çıkar mı sence
Varı yok bunun yürekte acıtan isidir dumanı sende ömürle biçilen
Fermanı nerde dünyayı savurur gönül aşkı tanımadı mı aşkın içinde
Tatmıyor dilim sevdadan başka tat ermeyen ömrüme bin bir feryat
Aşkla yoğrulan âşıklar nerde bu yürek sevdayla boğulmaz mı sence
İbadet saymaz mı yüreğim sevdasını secdesi aşktır tespih acısı
Sabrını çekmez mi bin ömür gönlüme düşen ölüm olmadıkça
Yüreğim ağlamaklı hatırladıkça yaşlarım dökülmez mi inanmadıkça
Ebedi olmuyor aşklar doyunca ölüm ayırmaz aşk sonlanmadıkça…
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış