Hayatım da gitmişliklerin olduğu
Bir armoni için de olduumu düşünüyorum
Tüm doğa da bana katılıyordu
Ağaçların yapraklarına
Vuran rüzgâr, kemanımın yalnızlık sesiyle buluşuyordu,
Bir başka yerden alınıyordu bedenim
Taşınıyordu,tanışıyordu ruhumla ilk kez
Bu masa,sandalye ve bir kadeh beyaz şarap
İçtikçe yanan sigaram sönüyordu adeta,
Sadece düşünüyordum geçen zamanımı,
Hazince sanki geçmişe veda ediyodum,
İçimden konuşuyordum,
Zihnim bir an fırtınaya yeniliyordu
Geminin güvertesinden denizin azgın dalgalarına düşüyordum,
İç sesime kulak asmaksızın
Rebeka,göçüp gideceksin bu renksiz dünyadandiyordum.
Bir aşk mı getirmişti bu hale beni?
Yoksa çocuklarım mı?
Ya ilk eşimden sonra ki aşkım, yoksa o,mu?
Yaş elliydi,neyi kurcalıyordum bilmiyorum ki,
Zaman bitmek bilmeyen ışık hızıyla uzaya tırmanıyordu sanki,
Şimdi yapayanlızım
Bir caddenin cafesin de, bir masa da oturmuş,
Elimde bir kadeh daha içtiğim,
Yalnızlık şarabını yudumlarken,
Artık son günlerimdi, bu biliyorum
Dolu dopdulu bir hayat geçip gitmişti
Gözlerimin önünden Nisan yağmuru gibi
Tüm bunlara rağmen Tanrım aşk ne kadar da,kutsaldı
Şimdi uzaklaştığım aşk yaklaşmıştı bana
Ben gözlerimi kapattığım da,
Turuncu bir renge kavuşmuşcasına
Sarsılarak,sarılacaktım aşkıma
İşte bu yüzden ölümden ürpermiyor ruhum,
Aksine naif bir dokunuşun çıplaklığımı örtmesi gibi olacak
Tatlı ölüm...
Poet Meral&Meri
16/04/2012
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta