Altı yıldır kapılandık teftişe
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Çoluk çocuk bilmem ne der bu işe
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Bahar gelip çayır çimen kokunca
Doğa ana yeşillenip coşunca
Irmak dere çağıldayıp taşınca
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Bir su içsem çam kokulu ormanda
Az dinlensem köylülerle harmanda
Yatıp kalsam yaz akşamı eyvanda
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Yaz olunca mesken tutsam yaylayı
Daldan yesem şeftaliyi çağlayı
Geri dönüp kucaklasam sılayı
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Gecelesem toprak damlı konakta
Huzur dolsam yün yorganda, yatakta
Buse olsam yar kokulu yanakta
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Sabahları yesem tandır ekmeği
Çok özledim martta fidan dikmeyi
Terleyip de buzlu ayran içmeyi
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Köylüleri, muhtarları dinlesem
Fukaranın derdin sorsam anlasam
Hak edeni usulünce paylasam
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Yakın olmak gerek elbet toprakla
Kulak verip içlenmeli bozlakla
Yaşam dolu sevecen bir yürekle
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Köy kasaba bucak bucak dolaşsam
Yaban elde cehaletle savaşsam
Haksızlıkla hukuk olup güreşsem
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Kaymakamlık bu mesleğin özüdür
Ülkemizin ışıldayan yüzüdür
İlçelerde doğruluğun sözüdür
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Kimsesizin kimsesidir Kaymakam
Kutsallaşmış gönüllerde bu makam
Dönüp yine o koltuğa otursam
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Mayıs 2007
Mahmut ÇuhadarKayıt Tarihi : 29.10.2007 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2001 yılında bıraktığım Kaymakamlık mesleğine ve bu mesleği hakkıyla yapan tüm meslektaşlara adanmıştır.

TÜM YORUMLAR (1)