Hayallerimin süsü
Köyüm Taşoluk
Taa uzaklarda bir yerde
Çamurunda yoğrulduğumuz,
İşte o köy bizim köyümüz,
Artık düşmez oldu yolumuz,
Halini arz edeyim,
Köyümüz kurulmuştu Üzümlük (Grasör) yamacında
Lakin tarlalarımız Hırbenin kıskacında,
Tam karşımızdaydı kurtik dağı ve MUŞ ili
Muş ovası karasu ve murat nehirleri
Yıl bindokuzyüz otuzlar,
Göçmüşler kafkasyadan,Ahıskadan,Çıldırdan,Şavşattan,
İsim konulan muhitler,
Gandalaf,Oyankibüzü,Hırbealtı,Artetyolu,Ganhoppo,
Değirmendere Alicandöşü,Napuzar,
Daha nice nice isim var,
Biz kurduk biz şenlettik,
Lakin olmadı bizlere yar,
Ana babamın yurdunu ben köyümü özlemişem,
Toprağını her ferdini ben köyümü özlemişem,
Tarih olmuş yaşamış büyüklerimiz,
Şahbender,Şamil,Mihrali Büyük hem akil,
Üç kardeş Fevzi Cezayir,İsrafil,
Co musto Gülali Gülpaşa,
Ey Akcanlılar bunlar yazıldıki oku geçmişi yaşa,
Tarlasını tapanını çift çubuğu kotanını,
Mezarında yatanını ben köyümü özlemişem,
Ak sakallı Emrah dedemiz vardı,
At üstünde gezen piri fani Hüseyin Baba dedemiz vardı,
Ali dede, Karadayı,Şahbender, Bedirhan,
Kazım dede,Esat özmen, Şemistan ve Nesip sulaksu
Kürt Sıddık,Kürt Salman,Ballo dayı,Aşur dede,Beşer emmi
Birde vardı Mugum terzi,
Kadem yağlı ve oğulları,
Mümin ile Vacip yağlı,
Kardeşi Aleymandı,
Köyümün terzi ustasıydı,
Kendi hallerinde yaşayan,
Adam gibi adamdı.
Eset dede derdik, hani nerede,
Hanımıydı Reyhan nene,
Yaşadılar onca sene,
Fatiha, el Fatiha,
Rahmet istediler gene,
Oğullarıydı.Hacı Murat, Latif emmi, Celal, Kemal,
Yusuf, Yakup, ve Cemal,
Ne mülk kaldı nede mal
Malda yalan,mülkde yalan
Dostum,var birazda sen oyalan.
Şehire göçen köylüler,
Vahit amca hacı melek teyzemiz,
Karıncayı dahi incitmemiş idi tertemiz,
İhsan, Hasan,Yaşar hoca büyük oğulları, küçüğü paşa oldu eniştemiz,
Ticaret adamıydı Hacı Aydemir amcamız
Biraz mukallit idi Seyit dayımız,
Alper ile Yüksel idi öğretmen olanımız,
Salmanın Bayrosu vardı,Keremin Micosu Ğiyosu
Komşumuz Sıddık dayının,Fevzi,Ferik,Fesso ve Ramosu
Şennar Gottoş hoca,Sofu Süleyman,
Kimisi atlıydı kimisi yayan,
Kimi kete yedi kimide yavan.
Düğünlerimiz olurdu kınalar yakılırdı,
Davul zurna bulmaz isek düğünde,
Şikoların Sabrisiydi zurnası hep dilinde,
Bir Hedo vardı birde Ezetto,
Babalarıydı Enver ile Musto,
İsa dayı Münürye hala bacısıydı menşure,
Oğlu Selam vardı bizleri hep güldüre,
Eşrefin babasıydı köyün hocası,
Nıso dayı idi Gevi halanın kocası,
Oğulları Memedali,Zeki,Sofu,birde Bılle
Köyü terketmedi seheddin emmi
Oğluna ise gıdo memmet diyemmi,
Espenderin babasıydı buda
Bre neredesin ey Zabit DADA
Berber Halisin oğlu idi gada,
Asker olduk Ankarada
Sürmeye rahvan atını,Koyunu kuzuyu sütünü,
Etli bulgur pilavını, ben köyümü özlemişem,
Akçan'a ilk göçenlerin öncüsüydü,
Hacı Emrah dedemiz,
Abdurrahman Özdemir oldu, yıllarca muhtarımız,
Aydemir, Seyit ve Mehmet amcamız,
Hepsine ulaşsın inşallah dualarımız,
,
Edep hayası huyunu düğün derneği toyunu,
Bulağın soğuk suyunu ben köyümü özlemişem
Kar yağardı lapa lapa Akcanımın üstüne,
Baharında yeşillikler örtüne,
Yaz oluncada gidilirdi biçine
Seyrederdim Kıravinin üzerinden batan Güneşi,
Nazlı nazlı akan murat nehrinin bulunmaz eşi,
değirmenderede Murat düzünde
Unutulmaz anıları yaşadık
Baharında deste deste yemlik kenger topladık,
Yeni nesil gençlik ile en şaşaalı zamanındaydı köyüm Taşoluk,
Dostluklar sıkıydı çeksekte yokluk,
İhsan ve Yunus özmen,Mevlüt akdeniz Yakup yalçın,
Şemsettin(çeço) Ramazan özen(Cıllaz) Remzi Özmen,
Rahmetli oldular her fani gibi Şemsettin,Remzi ve Felemez,
Hep aynı mahalleden dik Hüseyin ile Mehmet özdemir
O günlerdeki dostluğumuz özlenir,
Ateş gibi yanardı sevdamız dostluğumuz,
Şimdi zaman geçti oda közlenir,
En sonundada hepten küllenir
Ne gençlik kaldı nede arkadaşlık
Ama herkes mutluydu yarınından umutluydu,
Ölen öldü kalan sağlara selamet,
Tüm ölmüşlerimize olsun binlerce rahmet,
Köyümüzden geçerdi Hırbenin Artet in yolu,
Acı tatlı günler yaşandı dolu dolu,
Murat nehri canımızdı,Fıratın kolu
Gün geldi savrulduk dört bir yana,
İçerdik pınarlarından suyunu hep kana kana,
Şimdi arıyoruz AKCAN ı öz yana yana,
Nağırcımız idi Fezayir dayı
Severdi hanımı Şadiye halayı,
Halay Dayımız vardı süslü bakımlı,
Giyerdi elbiseyi hepte takımlı,
Oğullarıydı Hüseyin Yusuf Şemsettin ve yakup,
Tüterdi bacalarımız TEZEK de olsa yaktığımız,
Kaynardı nefis ayran aşımız
Heleki içinde yarpuzu bolsa,
Çoğunluk idi köyde terekemeler,
Tek rakibimiz idi Şavşat mahalleliler,
Gurutlu Ğaşılımız Ğangelimiz,
Bunlarda bizim özelimiz,
Gençlik ateşinde tüten sevdalar,
Kimi allar giydi kimi karalar,
Şahittir gezilen tozlu çamurlu yollar,
herşey mazide kaldı,
Unutulmayan acı tatlı hatıralar,
Pancara çapa vurmayı,ğarmana buğda sermeyi,
değirmende un görmeyi ben köyümü özlemişem,
Aynanı kızı nenemiz Zöhre nenemiz,
Birde benim öz nenem Gülsenem,
Nur yüzlüydü anam adı Kifayet,
Ama ona derleridi Kıyafet,
Çoğunluklada gelin bacı denirdi,
Kimseleri incitmez herkesleri severdi,
Kapıdan bir yolcu geçmeyiversin,
Ya ekmek yedirirdi ya su verirdi,
Karşılığında Allahrazı olsun denirdi
Anamda o söz ile yetinirdi,
Herfani gibi onunda vadesi doldu
Bindokuzyüzdoksansekiz yılında rahmetli oldu
Tüm analar gibi
Anamda benim kutsalım idi,
Derdime derman sırrıma ortak idi,
Rahmet diliyorum tüm ölmüşlerimize
Gelin dönelim dünyadaki gerçeğimize,
Komşumuzdu Tahir dede Nayme hala,
İki ihtiyardı kendi halinde,oğulları idi Binali Tokmak.
Vahit öğretmen Saim öğretmen
Yıllarını verdiler köyümüze köylümüze,
Onlarıda kaydettik bu gönlümüze,
Yenik düştü yürekler zamanın pençesine,
Yaşam kavgasıydı dört bir yana dağıldık
Ömür geçip gitti kapıldık hayatın bilmecesine,
Dostlarımız el oldu dost diye kimlere kaldık,
Orta mahallenin kadim büyükleriydi,
Hacı Süleyman ile Hacı Hüseyin Güzel biladerler,
Ahmet amcamız, Galip amcamız,Vahip, Hamit ve Cahit,
Fahrettin ve Yusuf,
Hacı Hasan dede ve oğlu Bedrettin Yazar,oğlu Mecit,
Hümmet dedemiz ve muhtar oldu oğlu Selim,
Böyle olacakmış nerden bilelim,
Nerde kaldı o güzelim Akcanım,
Hani nerde dertlerime yananım,
Yitirmişim dostlarımı ararım,
Köyümüzün en has rençberiydi
Rüstem emmi Akdeniz,
Oğlu yaşar hoca ve Naim Akdeniz,
Hacı Hacı vardı dürüstlükte tertemiz
Oğulları Hasan, Ramazan, Ahmet akdeniz,
İsmail ve memet kardeşleriHüseyin,Mevlüt ve Emin Akdeniz,
Yürüdüler o yollarda kimi ileri kimi geri,
Çeşme başındaydı evleri
Fevzi sulaksu, Saim,Fehmi ve Bahri
Nesip sulaksu Yasin,Yüksel ve Bülent
Kırına sümbül otuna kapıda bağlı itine,
Piresinden tut bitine ben köyümü özlemişem,
Ganhoppo mahallesiydi bağlık bahçelik,
Toplamıştık bahçesinde evelik yemlik,
Ayrılmaz kardeşlerdi Vahdettin,Nurettin Pado,
Öğretmenimiz idi Aydın ve Sadettin pado,
Bunlarda köyün tarihine işlendiler,
Şimdi KIRIKHAN ı yurt edindiler,
Köyün girişindeydi Kolhoz mahallesi,
Balabey,Ziya,Bahşi,Murtaza,Hacı ve Elbeyi si,
Kardeşlerden ibaretti ahalisi,
Köyde kolhozdu tarifesi,
Gebzede oldu Çiçekler,
Şimdi İbrahimdir Çiçeklerde baş olan,
En büyük kardeş olan,
İslam usta (Kazmazlar) köyün demircisi,kaynakçısı,kızakçısı,
Hacı Hamzanın Un değirmeni
Ne de hoş karşılardı geleni gideni,
Ömer AGA derdik laz Ömer,
Siyah bir atı vardı kapısında dink döner,
Bir düğün vardı zamanın birinde
Espenderin babası Zabit dadanın evinde,
Toplandık üç beş genç gecenin evvelinde,
Görmüştük tandırlıktaki kaz kavurmasını,
Planı yapmıştık biliyorduk onu ordan aşırmasını,
Bu işe öncülük etti SELAM GÜZEL,
Bir kıyıda mideye indi, kavurma pek de güzel,
Komşu köyümüzdü Hırbe(Sürügüden)
En yakını idi Karneş (Murat gören) Serinova,Yeşilova diğer köyler,
Mercimekkale (Sakavi) idi nahiyemiz
Köyümde bitmedi sayacaklarım Nice büyükler geldi geçti,
Bunlardan biride benim dedem,
Yahya dedem ve oğulları,
Mehmet,Adil,Fadil ve Kadir,
Şimdi onlarda bir dededir,
Son yaşadıkları yer Gebzedir,
Bedriye bacıydı büyük yengemiz
Yavuz abimdi genç yaşta saçı dökülen,
Büyüyümüzdür hem seven hemde sevilen,
Komşumuzdu Serdar dayı Pakize hala,
Selver Remzi,Orhan, Hediye abla,
Birde vardı Celal,Kemal, Letif emmi Hanzade hala,
Ölenlere rahmet kalanlara sağlık ola,
Hatırlıyalım Baloş halayı.oğlu Cemal ı
Hacı Fermo Dayıyı,Fener halayı unutmayalım,
Fadıl, Mehmet (ado) salo,ve Nevzat ı da yazalım,
Muhsin ve Osman Abakakay ı da unutmayalım
Ölenlerimize Rahmet okuyalım
Birde Ğane Ğalamız vardı,
Birde Maya nenemiz,
Rado hala birde Ramazan (cıllaz,) Sıracettin,
Rahmetli oldu babaları Bedrettin.
Savat neneyide hatırla yaz,
Hacı Paşa birde Abdurrahman,
Muhtar oldular zaman zaman,
Oğulları Necmettin,Nurettin,Nizamettin ve Bahattin kaya,
Komşu idiler Hüseyin ile Hasan Özdemir,
Veryesin, Garmış Ahmet, Allahverdi,
Kimileri yaşıyor kimileri rahmetli,
Okuyalım ihlas ile fatiha,
Tüm uzak ve yakın köylülere diyorum,
Unutmayın geçmişinizi sakın ha.
At arabası kızağını kışın karın tozağını,
Sobasını tezeğini ben köyümü özlemişem,
Toppo dayımız vardı Hakkı ünal
Köyün demirbaş bekçisi,
Birde cıbıl Ahmet vardı, Nesme hala, oğlu aziz ve felemez erol,
Bir Elmecit vardı Kuş yuvası dağıtan,
Çeço idi düğünlerde bar tutan,
Aboşun oğlu idi, Veysel, İhsan ve Hasan,
Merkezi yerdeydi Bayram Kutlucanın Bakkalı,,
Gece gündüz döner idi çarkları,
Yakınındaydı Şerif amcanın değirmeni,
Nurettin ve Eyüp Kutlucanın çoktur bileni,
Bursanın şah damarı,
Akcanlıların yeni diyarı,
Severler kutlucanları.
Çeşmeleri vardı evlerinin yanında kürünlü,
Osman amca ve oğlu Halil Kürümlü,
İyi insan,iyi dost,iyi arkadaş idiler,
Yemyeşil,kurumayan bir bostana sahiptiler,
Onlarda İstanbul'u yurt edindiler.
Şavşat mahallesinin bakkalıydı,
İkinci alışveriş adresimiz
Pek de muhteremdi İbrahim Akgün amcamız
Oğullarıydı Sadık, Resul, ve Habip kardeşler
Resul Rahmetli oldu, kalanlara sıhhat ve selametler.
Öğretmenlerimiz Vahit Aytan,
Saim Tütüncü, Ali baytok, Şahiner Gül,,
Bilgin Köybaşı, Ensar Kılıç, Haydar Bulut,
Faruk Baybora ve daha niceleri....
Cemşit dayı Sultan hala Kazım(Kazo)
Erdal, Muharrem (Meherrem) Orhan (oro) ,
Seferalı dayı, Gulbettin,bedrettin,büryettin özen,
Ve Mustafa amca Fatma hala
Halit dayı, Yadigar, Sait abiler,
Kemal emmi, Kişmiş hala,
Nurettin Ergül ve hanımı Meliha hala,
Ve daha nicelerine yazamadıklarıma,
Bu dostlara sevgim ile saygım ile selam ola selam ola,
Nazlı nazlı akardı Murat nehrimiz,
Beşerin adasıydı çimmek yerimiz,
Ekerdik bostanı Murat düzünde,
Gitti gelmez artık o günler,
Bir hasret ateşidir yanar içimde,
Her evde pişerdi etli hangeller,
Büyük iştah ile sallanırdı çengeller,
Gurutumuz vardı bembeyaz,
Ğaşılın üstüne döktüyümüz,
Guymağıda ne güzel yapardı,
Ellerinden öptüğümüz anamız,
Anam yakardı tandırı üç günde bir,
Toplanırdık orda tüm aile hep bir,
Dumanı gören gelirdi komşular dahi,
Sıcacık lavaş ekmek,
Çeçil ile ne güzel yenirdi sahi,
Yayığı yapıp sonra çeçil yapardı,
Geçen yıllar çok şeyleri apardı,
Sevenleri birbirinden ayırdı,
Onlar gitti geldi yeni nesiller,
Tek hatıra kaldı onlardan,
Eskimiş solmuş resimler,
Dere tepeyi düzleri,kışı baharı yazları,
sevda çekilen kızları,ben köyümü özlemişem,
Köyümüz AKCAN idi yeni adı TAŞOLUK,
Muş merkeze bağlıydık severdik konuk,
Yıl bindokuzyüzseksenbeş,
Eskiler çoktan gitti bu köyden kalan üç veya beş,
En son onlarda ayrıldı,
Köy yeni göçle gelenlere kaldı,
O koskoca köy halkı,binbir emekle kurulan köy,
Nasılda dağıldı gitti,
Köydeki tarlalar bağlar bahçeler,
Köylü arasındaki dostluklar,sevgiler,saygılar sevdalar,
Dağılıp gittiler yurdun dört bir yanına,
Gebze izmit,Bursa,İzmir,en çok göçülen yerler,
Orda biten yaşam buralarda başladı,
İnsanlar değişik dostlar değişik,
Eskiler hürmetine bağları koparmadık,
Onlar rahmetli olunca tek tek,
Bizlerde aramaz sormaz olduk,
Herkes kendi derdinde,
Büyük şehrin pususunda,
Yaşam kavgası verir oldu,
Geride kalan hasretimiz hayallerimiz,
Gözümüz gönlümüz hep orda,
Anamız atamız mezarımız tarlamız,
Hep orda hep orda kaldı,
Bozulmamış insanları samimi bir merhabayı,
Komşuyu dost ağrabayı ben köyümü özlemişem,
Nasihatım size ey yeni nesil,
Atanı ananı çok çok iyi bil,
Her zaman sev hemide sevil,
Ara araştır geçmişini bil,
Oralar senin babanın dedenin memleketi,
Savruldular her yana acep kimin marifeti,
Bizlere yurt olmadın sen ey AKCAN,
Dünya döner,zaman yürür biter can,
Yüzlercede yıl geçse gidin görün ata topraklarını,
Garip kalmasınlar yoklayın mezarlarını,
Bir gül al eline,
Onlar için kokla yapraklarını,
Sakın unutma evlat atanı,
OKU ne biliyorsan bütün dualarını,
Mithat Çopur'um köyüm başka saldı beni aşka,
Hatırlamasaydım keşke ben köyümü özlemişem.
Mithat Çöpür (Akcanlı)
11/11/2007
Elbetteki şiirimin bir hikayesi var bu hikaye zaten şiirin içindedir okuyun göreceksiniz.. Taşoluk, Muş ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. Tarihi... karapapak köyüdür oğuzların kıpçak boyundandır 1980 itibariyle köyde hali hazırda karapapaklar bulunmamaktadır. tamamı ekonomik sebeplerden dolayı Bursa, İzmir, Kocaeli/Gebze gibi büyük şehirlere göç etmişlerdir.çevre köylerden gelen aileler bu köye yerleşmişlerdir.
Mithat ÇöpürKayıt Tarihi : 31.10.2010 13:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Taşoluk, Muş ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. Tarihi ... karapapak köyüdür oğuzların kıpçak boyundandır 1980 itibariyle köyde hali hazırda karapapaklar bulunmamaktadır. tamamı ekonomik sebeplerden dolayı Bursa İzmir Kocaeli/Gebze gibi büyük şehirlere göç etmişlerdir.çevre köylerden gelen aileler bu köye yerleşmişlerdir.
TÜM YORUMLAR (8)