Taşlar parçalanmış ruhlar demiştin,sıcak kentte.
Oysa sensiz,sıcak kentte üşüyordum anladım ki.
Siluetin görünür şimdi tüm parke taşlarında.
Parçalanmış,parçalanmış,parçalanmış...
Bizi anlatmıştın sanırım.
Cağaloğlu'na çıkarken ayağım takılır,
kalbimi tutarak yürürüm nefes nefese.
Ordan Sultanahmet'e...
At kestaneleri olur yerlerde.
Hepsine dokunmak gelir içimden,hepsine.
Ama kirlidir çoğu.
Dokunmam,üzerinde ayak izleri.
Ama ben basmam.
Bazıları çok parlar yine de:bir çift göz...
Dayanamam,alırım elime.
Yol boyu severim,kimseye dokundurtmam,
saklarım elimde.
Gülhane Parkı'ndan sonrasını bilmem zaten.
Ama yol kıvrılır,yeni yetme kız edasıyla.
Eteği havalanır.
Islık sesleri...
Laf atmalar...
Küfürler sonra...
Taşlar parçalanmış ruhlar,demiştin.
Düşünürüm hep.
Yine de ağırdır kokusu kentin.
Bir havasızlık,bir basıklık.
Taşlar kirlenmiştir çoğu zaman.
Taşlar,kirlenmiş ruhlar,çoğu zaman.
(İstanbul 1995)
Işıl BaşkalemKayıt Tarihi : 7.2.2011 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok teşekkür ederim
TÜM YORUMLAR (2)