Doğada uyuyan,
Kaba, değersiz,
Çıkıntılar.
Oturmayınca,
Allak, bullak,
Sorun yaratanlar.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
mecaz ve gerçek anlamlarda günlük hayatımızda bizimle içiçe olan bir sözcüğe dair güzel bir derleme olmuş.
selamlarım
ne de cok görevi varmış bu taşların...! harikaydı üstadım..tebrikler.
Değerli bir çalışma olmuş.İnsanın doğa sadece oraniklik açısından bakışınının bir mizahı idi. böyle olduğu içindirki toplumu da kavrayamamış. Bin yıllardır toplumu ve her şeyi, kendi kaprisini bir unsuru yapma gayreti göstermiş.
Mutlulukla
harika olmuş şiiriniz...yerinde tespitler..gönülden kutluyorum.. sevgiyle kalın.. Halim AKIN..
Taşlar,
Atana göre,
Bazen pamuk,
Bazen de kafa yaranlar.
Basarili bir calisma. Nedense bana gecen hafta Istanbul'daki olaylari animsatti.
Taşlar,
Yerinde ağır deyip,
Utanıp,
Pamuklaşanlar
güzel bir şiir ince bir tema sayın Süheyl Bey tebrikler..
Taşlar,
Söz olup,
Atılınca,
Kafa göz yaranlar.
kaleminiz daim olsun.
saygı ve selamlar.
Mahir Başpınar
Taşları bile dillendirip neredeyse konuşabilecek bir yapıya kavuşturan mükemmel dizeler okudum. Şair Süheyl Türkoğlu'nun bilincine ve kalemine sağlık.
taşlar...
yüreğin dokusundaki izler gibiler...
yürekten yüreğe ses...
yüreği alıp avuçlara dolduruyor
ister elinde yont ister başına taç
yürek varlığına yüreklilik gibiler...
taşlar...
duyarlığa birer dünya gibiler...
duygudan duyguya söz...
duyguyu alıp kucağına dolduruyor
ister gönlünde tut ister koynunda
duygu varlığına duyarlılık gibiler...
taşlar...
hislere hülyalardan hazine gibiler...
hislere mevsim rengi...
hislere ufkun sonsuzluğu açık
ister kum yaprak kelebek uçuştur
hayal varlığına evren nüansı gibiler...
taşlar...
bakışlara düzen prensibi gibiler...
kuraldan kurala dil...
bakışları çoğaltıp sergiye sunuyor
ister kendi içinde ister dış alemine
yaşam varlığına ciddiyet gibiler...
muhteşem dizelerdi sevgili Süheyl bey... okumak için değil, sanki nedir taş diye direniyordu... nedir taş... taşlaşmış haline demeye cüret yargısıyla boğuştum bir an... kullanırken de ruhunu vermenin, söze de ruhu verildiğinin farkına varış gerçeğini muzafferane kükredi içimde... kaldım böyle baş başa...
yüreğinize sağlık... güzeldi... çok çok güzeldi... oku da geç dedirtmiyor... tebrikler
sevgimle
''taşlar en çokta mezar taşları biz cevaplayamazken kim olduğumuzu onlar anlatırlar.. güzel bir şiirdi tebrikler..
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta