Tavır koymaz, gülüp geçeriz
Ağlanacak hallerimize
Kimin eli belli değil
Hangimizin cebinde.
Dul muş, yetim miş, fakir miş
Bana ne kardeşim,
Biz mi istedik sanki
Kerizler sürünsün diye.
Siyasilerde ise aynı nakarat
Hani yatım, hani katım?
İlle de koltuğum
Rüşvet olmaz dostum
Onu çaktırmadan
Yan cebime koyun.
En iyi çoban benim,
Oy lar buraya
Sürüye katılan pişman olmaz
Koyunlar, sandık başına sıraya
hatırlılar!
Sizleri alalım, gelin buraya
Devlet sınavı mı?
Ehline bırak işi
Olmuş bil, takma kafaya
Çoğumuzun dileği
Rakıya, sigaraya gelmesin zam.
Çakır keyif olalım,
Keyfimize dokunmayın aman!
Uyuyan güzellere döndük
Millet çe biz
Bebelerimiz bile borçlu,
Öyle de olurmu? demeyin hiç.
Memur mitinglerde
Çalar boş tencere
İşçiler boş yere mi sürünür grevlerde
Emekli dersen, ezelden çileli
Üç beş kuruş için,
Emekçilerimiz kuyruklarda ölmemeli.
Esnafa bakarsak kepenk kapatmakta,
Yazar kasalar sinirleri hoplatmakta.
Boş verin vekillerim...
Çiçek sulayın siz!
Umutlarımızı toprağa gömdük
Ne yazık ki biz.
Bırakın arkadaşlar yatalım yine
Uykuya devam...
Hırsızlar, hortumcular, bankacılar
Güvendik sizlere
Kasalarımızı boşaltmayın aman.
İşine gelmediyse okuyup
Sakın deme 'TAŞLA-MA'
Unutma sakın!
Fakirin tenceresi unuttu
Kaynatmıyor haşlama...
Hala diyorsak bize dokunmayan yılan,
Uyanalım arkadaşlar zehirliyorlar her an.
Ülkemin insanları refahta olmalıydı
Atam halimizden utanç değil,
Kıvanç duymalıydı...
Kayıt Tarihi : 17.5.2002 12:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!