Bir melek geldi ki beyaz bir kuştu
Taş yağacak dedi çırpınıp uçtu
Elâziz Malatyaya ateş düştü
Evliya çelebi virüs korona
Ne bir yanardağdan gelen püskürtü
Ne de: Keçiborluların kükürdü
Cebrâîl aksırdı yere tükürdü
İtâatkârdır fay hattı kırana
Ebedi yalnızlığın sönmemiş kirecine
Babil kulesinin penceresine
Lânet dedi bu şerli harcın içine
Ne var diye birbirine sorana
Heykelleşti ruhsuz kalabalıklar
Bunlara gülüyor alabalıklar
Kürrei arzdaki bunca delikler
Ziyafet veriyor gelip girene
Ne olursun çıkma sözünden Lût’un
Hikmet üstünde dönen bulutun
Üzeyir İlyasın Dâvûd’un Hûd’un
Ne mutlu ki izlerini sürene
Hani var ya şu sallanan salıklar
Deccâlına ağıt yakan alıklar
İşte bu devşirme sapı silikler
Yonanım cevabı verir sorana
Kanı emen, asalaklar sülükler
Garibanı bulur her aksilikler
Neşelenir kafatası delikler
Alkış tutar kollarını kırana
İSLÂMİ’yin ne edersem ederim
İlâ i kelimetullâhtır derim
Davâya hadimim başka niderim?
Değer vermem durmuş ile durana
01 Şubat 2020
Kayıt Tarihi : 2.2.2020 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)