Taş kaleler yıkıldı sensizlikte
Ve seyrantepede volta atan sessizlikleri
Şimdi niğde cezaevinde bir hücrede uyutmaktayım
Sessizliğin tanımını yapamamaktayım
Sana sakladığım gül dalını
Güneş görsün diye idam sehpalarında
Ölüm oruçlarından kalan bir bardak suyla
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
SÜPERSİN YİNE...
Buruk bir ayrılık şiiri.
Hikaye biçiminde akıcı...
Ancak, fazla hüzünlendiremiyor insanı, belki nefret noktasına getiriyor...
Mısralar uzun ancak akılda kalıcı olmamış. Derinlemesine bir his dünyasına alıp götüremiyor insanı...
Şair bu ayrılığı kendisi yaşamış, belli kopye veriyor. Oysa şiirer evrensel olmalı... Ben de kendimi bulmalıyım bu şiirde, bir fransız da... Değil mi?
Arrılık şiir yazmak cesaret ister, yüreğine sağlık...
Ali Akça
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta