Sen yokken
dökülüyordu gökyüzünün saçları
el incesiyle bağlarken yeryüzünü
her düğümde inliyordu yüreğim
kekremsi renklerin yüzündeki hüzün
akıyordu ağaçların tenine...
Sen yokken
taş gibi yaş düşüyordu
mermer lahitler üzerine
ben sus oluyordum,
kurban edilirken sunaklarda
sevgiler.
Sen yokken
suçsuz çocuklar bağırdı
çelik çömlek patladı
irkildim gecenin nefesinde
rüyam düştü uykudan
düştü gördüklerim,
sızlanıyordu korkak sokaklar
yalvaç bekliyordu
gündönümünde sevdalar
masumca.
belki bir çağrı…
Sen yokken
doldurdum sözleri
kırık kalemime
kâğıda söküldü harfler
kan sızdı
yansımasından gözlerimin
ürkmüştü şiirler
kimsesiz ipinin çekilmesinden
kimdik biz…
Sen yokken
yunus’a sevdalı yüreğim,
küs oldu Mevlana düşüncelerime
yok oldu benliğim.
Oysa, öfkelerimi vurmuştum.
mavzer sesinde yırtılmıştı çığlıkları…
örselenmiş gururumla,
kucakladım gücenmişliklerimi
Çocukluğum pazarda satılıyordu...
Sen yokken
(2009)
Hava KöseoğluKayıt Tarihi : 26.5.2010 14:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlemenin ve yok oluşun iz düşümüdür.

TÜM YORUMLAR (2)