Taş Düşürüyorum Şiiri - Recep Yağar

Ezan vakti şafak yada tan yeri,
Bizim sendikanın eğitim sekreteri,
Sabahın saat altı yada yedisi,
Adamın ne sesi çıkıyor nede nefesi.

Kıvranıyor iki büklüm olmuş beli,
Böğründen inmiyor belini tutmuş iki eli.
Şair diyor ya sol yanım sancıyor diye,
Aslan sanırdım tam benzemiş kediye.

Ne yatabiliyor ne ayakta durabiliyor,
Ne yemek yiyebiliyor ne su içebiliyor.
Daha fazla bekletmeden taksiye bindirdiler,
Tekden tıp merkezinin kapısında indirdiler.

Yandım anam dedikçe herkes ona bakıyor,
Koskoca hastaneyi feryadıyla yıkıyor.
Yatırdılar bir yatağa taktılar serumu,
İki saat sonra birden düzeldi durumu.

Bir kolundan bir kalçadan iğneyi yapınca,
Terler boşaldı alnından soğuk ve ince ince.
İstediler ultrason, film kan ve idrar,
Olmadı bir kere daha bakalım tekrar.

Böbrekten kanala düşmüş altı milimlik bir taş
Kanalı yırtarak iniyor yavaş yavaş
Serum bitti doktor söyledi neticeyi
Yazdı ilaçlarımı hazırladı reçeteyi

Umarım iki günde düşecek yerinden taşın,
Bu arada sıcak olsun hem ayağın hem başın.
Bana ne oluyorsa sancılı gündüzüm gecem
Arkadaşlarım taşım düşerse toplantıya gelecem...

Beni şair eyledi kanaldaki küçük taş,
Ben göz yaşı dökerken neden gülüyon arkadaş.
Dilekçemi yazarım istifamı isterseniz,
Böylelikle olacaktır sendikanız tertemiz.
12.04.2008