Taş Bebeğin Rüyası Şiiri - Cengiz Okçu

Cengiz Okçu
124

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Taş Bebeğin Rüyası

Bedenin kadar ateş olsan, yakacağın yer yüreğim kadar bir yer.
Mısralarımda seni kavurduğum gecelerde sen rüyalarında bir hoşken,
Kâbuslarım bir hediye gibi gelirdi yanaklarının ıslaklığına.

Acılarımla derinleşirdi sevdalı rüyaların.
Bir dilek tuttum içinde aşk olan,
Olmadı…
Yosun tutmuş, gözyaşlarınla ıslanmış yüreğin.
Bilmezsin, bilemezsin...

Kör bir ressamsın, ne çizdiğini görmeyen aşk perisi.
Artık gözlerin bir mühür gözlerimde.
İçinde ne var bilmiyorum, seni böyle renksizleştiren…

Benim haylaz yüreğim,
Nasıl kandı senin rüyana, bilmiyorum.
Hasret karası gözlerinden aldım ayrılık sözlerini,
Olası bir sevdanın kapısını kapattın.
Olasılıklardan kopamadın…
Yanı başında yatarken kırık kalbim, rüyaların kimlere?

Savaştırabilir misin beni kendinle?
Dökebilir misin yollara, o taş yüreğini?
Beni arar mısın kaybolmuş benliğinle?
Onursuz varlığından kopabilir misin?
Yıkabilir misin “kahrolacası” duvarlarını?
Rüyalarına beni de katabilir misin?

Yüreğim kadar ateş olsan,
Yanacağın yer bedenim kadar bir yerdir.

Ah güzel İstanbul,
Bir kerede benim için ıslat pembe yanaklarını.
Sen tanıksın,
Söyle suç muydu?

Sevmek bir ömür sürüyor,
Sevilmek kısa! ! !
Gözleri bu kadar güzel iken özlemi uzun
Hangi sevda yaşı kadar yaşanmış; bu korkaklık niye?
Yakacağı yer yüreğim kadar bir yer,
Bu hasret niye?

Sonsuzluğun ötesinde gömerken kalbime gözlerini
Sol yanımda bir tek; silinmiş, zor okunan adın kaldı.
Bir de kefil olduğum günahların.
Sana son kez canım diyorum.
Kıymet bilmeyen canım.
Teşekkürler…

Cengiz Okçu
Kayıt Tarihi : 6.10.2007 14:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cengiz Okçu