Taş Baskı Sergisi Şiiri - Mustafa Sedat ...

Mustafa Sedat Kılıç
27

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Taş Baskı Sergisi

I.
düş üşürken

bir iskele ucunda
bekliyorum kendimi
bekliyorum gelmiyorum
üşüyorum
……………………………………………………….... gündüzüolmayanbirmartgünübindokuzyüzdoksanaltı
akşamınomzundakıvranıyoryelkovan
maltepesahilindebiriskelebatarken

II.
tuzak

kusursuz bir sorunun
arkasına saklanıp
kiralık katil gibi
bekliyorum kendimi
................................................................
yaşotuzbeşyolunneresiikibinsekiz
sabahdoğduğumsaatler
hayatauyandığımşehirdenizeuzanırken

III.
yazıt

kabartma harflerle
yazıyorum kendimi
kör kadın
dokunarak okusun
diye beni
..................................................................
cevapsızbirmayısgünüikibinsekiz
cevapsızbirgeceyarısı
samsunlimanındagemilersırabeklerken

IV.
akıntı

noktası düşen ünlemin
saplandığı yerdeyim
birikmiş sözcüklerin
sızdığı nehirdeyim
...............................................................
sıfırsekizeylülikibinsekiz
geceküsüpgitmişgibiuzaklardaay
samsunlimanındagemileruykudayken


V.
kayıp

- funda’lık-
rolümü bilmediğim şehir sahnesindeyim
ipe sapa gelmez repliğin içindeyim
bir cümle tutturmuşum
kimim ben
ben kimim
kimliğimi bir kadının yüzünde unutmuşum
......................................................................
ağrılıbireylülgünüikibinsekiz
ağrımaiyigelenenlacivertsaatler
doğuparkdenizelafanlatırken

VI.
kırık söz makamı

küserse susar sözcük
kapatır kendini anlamın büyüsüne
çekip gider
içindeki sokakların tenhasına
yağmura tutulan cümleler eksik kalır
..............................................................
eksikbirnisangünüikibindokuz
geceyakamozçiziyorkendenize
bütünyollardoğubütünyüzlerkuzeyken

...

Kıyı Edebiyat Dergisi / Eylül-Ekim 2010 / Sayı 216

Mustafa Sedat Kılıç
Kayıt Tarihi : 17.9.2010 17:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Doğum gününüz münasebeti ile uğradığım sayfanızda,
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
    Tebrik ederim

    Yaşayacaklarınız,
    Yaşadıklarınızdan daha renkli,
    Daha hareketli,
    daha bereketli

    Geçmesi temennisi ile
    Doğum gününüzü tebrik eder
    Sağlık Afiyet Başarı dolu bir ömür
    Yüce Rabbimden niyaz ederim

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı

    Bir yerde birisini beklerken utanmak sıkılmak keşke başka şekil olsaydı demek orada bulunmayı hem çok istemek hem de gelirse ne yaparım diye düşünmektir düşlerin üşümesi ya da kendini beklemek şairin deyimi ile.
    Kusursuz soru aşktır elbet.Ve kendi tuzağına kendisi düşer insan.İlk iki bölümü böyle özetlemek mümkün.
    Üçüncü bölümde şiir yön değiştiriyor
    ‘’kabartma harflerle
    yazıyorum kendimi
    kör kadın
    dokunarak okusun
    diye beni ‘’
    Derken kendini maşukuna izah edebilmek için sarfettiği olağanüstü çabadan bahsediyor belki de.İçi o kadar dolu ki sözcükler o kadar birikmiş ki bir nehir olmuş demede ve kendisini sözcüklerden müteşekkil nehirde tasavvur ediyor.Ve ‘’kimlğimi bir kadının yüzünde unutmuşum’’ derken aşka düşüp benliğni yitirdiğini izhar eder en son kertede kaybolmuştur yani.
    Nihayetinde kendisini anlatamamanın verdiği burukluk ve küsme susma ile noktalanıyor derin bir üzünç hikayesi.dört, beş ve son altıncı bölümlerde.
    Şimdi böyle bölüm bölüm şiirler yazılması son zamanlarda moda oldu.Bu tarz yazan şairlerin ekserisi farklı zamanlarda gelen bölük pörçük ilhamları birleştirerek toplamından bir şiir çıkartma peşinde oluyorlar genellikle.Ve ekseri şiiri bir temada toplamak zorlaşıyor.Birbirinden bağımsız şiirlermiş gibi düşünüp okumak gerekiyor çoğunlukla.
    Fakat burada yukarıda anlattığım üzere konudaki bütünsellik çok güzel.Çok fazla abartmadan şiiri şiir olmaktan çıkarmayacak kadar da görsellik eklenmiş.Şiirin isminde de mütevazı bir görsellik var.Şair yüreğin, iyi gözlemciliğin ve belki de yaşanmışlığın ürünü güzel bir şiir ortaya çıkmış.
    Şiirde şekilsel de olsa bir başka yeni arayış çabası var.Her bölüm altlarında tarih, saat ve yer atıfları yapılarak birleşik sözcüklerden oluşan bir çeşit tekerlemevari mısralar oluşturulmuş.Bu da bir şeydir şairin bana ait ben yazdım diyebileceği tarzda bir buluşu gibi.Daha önce günün şiiri köşesinde Kara Roman Eskizi isimli şiirinde böyle şekilsel bir final vardı sanırım.Üstüne gidip bunu ne kadar geliştirebilir bilemiyorum ama iyi bir çaba şiire kendine has imzası nüansı gibi bir renk verme çabası diye geçiriyorum içimden.
    Sonuçta gerçekten okunmaya değer güzel bir şiir ortaya çıkmış.Kendisi ile yavaş yavaş tanışıyoruz ama iyi tanışacağız sanırım.Saygılar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mustafa Sedat Kılıç