Tarumar Olmuş Bak Köyler Virane
Gelip göçenleri hatırla bir an
Kaybettiğin onca anı ve zaman
Ağlatır acını sisiyle duman
Tarumar olmuş bak köyler virane
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Fatıma hanım tebrikler ülkemizin kanayan bir yarasıne parmak basmışsınız yıllardan beridir hükümetlerin izlediği yanlış politikaların snucu olarak köylümüz perişan oldu ve çareyi köyünü yani doğup büyüdüğü memleketini terk etmek zorunda kaldı sizde buna parmak basmışsınız tebrikler selamlar tam puan
içinde doğup büyüdüğüm kerpiç evimizi bu güzel şiirle hatırlamış oldum. şimdi o kerpiç evler bir bir yıkılıyor, onların o sıcak tadından uzak, soğuk beton yığınları içindeyiz.
köyler o sıcak evlerle yapılanmış küçük yerleşlm yerleridir.onlar viran olup bir bir yıkılınca bizlerde gitgide özümüzden kopmanın yüreklerimizde yaşattığı hüznü ağır bir şekilde yaşıyoruz.
yani git gide yozlaşıyor ve mutluluklarımızı terk ediyoruz.
o hüznü yüreğinde büyütüp kaleme döken yüreğinizi ve bu güzel şiirinizi kutluyor, saygılar sunuyorum.
Sevgili şairem muhteşem yazmışsın Allah senden ve o güzel yüreğinden razı olsun...Anamın adı saygıdeğer Fatma Rabbim kalemine kuvvet yüreğine saadet versin...Tam Puan...
Çocukluk yıllarım aklıma deldi,
Neydi o sevgiler sanki bir seldi,
Köyümden esen yel sade meltemdi,
Tarumar olmuş bak köyler virane.
Ne güzel günlerdi annem yanımda,
Kışın kar kürünür toprak damında,
Kozalak çamında kuşlar ormanlarında,
Tarumar olmuş bak köyler virane.
Berrak berrak pınarları kaynardı,
Kına gecelerinde kızlar oynardı,
Delikanlılarda vakar ve haya vardı,
Tarumar olmuş bak dünya virane...
Bu da benden Şaireme...Sayfama bekliyorum...
Şiiriniz memleketimizin gerçekleri.Ne yazık ki tarım ve hayvancılık politikamız olmadığı için köylerimiz ve köylülerimiz perişan olmuştur.
Konu ve şiir olarak gerçekten çok güzel.
Kutluyorum.
Saygılar ve selamlarımla.
BU ÇOK GÜZEL BİR ÇALIŞMA...KÖY YAŞAMINI BİLİRİM....EĞERKİ BİR KÖY YOK OLUYORSA ÇOK ACIDIR....
BENİM BİLDİĞİM BİR KÖY VAR..PINARLARINDAN GÜRÜL GÜRÜL SU AKAR..YAYLALARDA KOYUNLAR..KEÇİLER OTLAR...ÇOK GÜZELDİR...
ŞİİRİNİZİ BEĞENİ İLE OKUDUM..EMEĞİNİZE ..YÜREĞİNİZE SAĞLIK
SEVGİLERİMLE...
Bütün köyler böyle kader cilvesi.
Kalmadı ötmüyor horozun sesi
Tek başına yaşar orda ninesi.
Tarumar olmuş bak köyler virane.
Fatma hanım güzel bir şiir ve ülkemin gerçeği bu yüreğine sağlık başarılarının devamını diler saygılar sunarım.
Duyulmamış sanki bebek sesleri
Alınmamış burda aşk nefesleri
Dolmamış sevgiyle kalp kafesleri
Tarumar olmuş bak köyler virane
Duygu yüklü insani okurken sürükleyen güzel bir siir okudum
Duyarli yüregi kutluyoeum
sevgi ve selamlarimla
Merhaba Fatma hanim siz büyüklerimizin sayfanizi ziyaret etmesini istemissiniz bu durumda ben sayfaniza ugramam dogru olmaz, yasim kücük oldugu icin :( Şaka :))
Sevgi sofraları kurulmamışmı
Beden çalışmışta yorulmamışmı
Gönüller severek durulmamışmı
Tarumar olmuş bak köyler virane
Size bir uyari (kurulmamışmı) bu kelimedeki mı? soru eki oldugu icin ayri yazilacak bu konuda büyüklerim sagolsun beni uyardilar ve ögrendim, haklisiniz büyüklerimizin, degerli elestirilerine, desteklerine muhtaciz ki bu yolda, dogru adimlarla yürüyebilelim degil mi?
Tam puanimla listemde, tebriklerimi sunuyorum...
Sevgiler gül yüregine :)
Fatma Hanım çok güzel yazmışsınız. Yazdıklarınızı doğrular niteliğinde benzer bir çalışmanı ben de gönderiyorum.
Şiiriniz için gereği yapılmıştır.
Selam ve saygılarımla
Tayyar YILDIRIM
-0-
Zalim Gurbet
Dikildi karşıma, bir zalim gurbet,
Sordu otağımı, sersefil etti.
Bin yıllık yurdumu, etti virane,
Vurdu konağımı, sersefil etti
Köyde akarsuyum, deli akardı,
Sabahın seheri, bülbül öterdi,
Taze nane ile gülü kokardı,
Derdi şu bağımı sersefil etti
Koyun kuzusuna, otlak arardı
Dağları taşları, kekik sarardı
Anam sac üstünde, dürüm yapardı
Kor’du, ocağımı, sersefil etti
Dün gittim köyüme, gördüm dereyi
Ağlamadan nasıl deyim nereyi?
Biçmeye gittiğim, yeşil merayı,
Sardı orağımı, sersefil etti.
Çıkınca sokağa, sesler var idi.
Düğünde dernekte, ordu yürürdü.
İnsanlar damlarda, karlar kürürdü.
Kırdı küreğimi, sersefil etti
Pınarlar, dağların, gözleriydiler.
Bülbülü, bağların, sözleriydiler.
Harmanı, köylerin, düzleriydiler.
Sürdü evleğimi, sersefil etti.
Yıldırım, sus artık, sıkma canını.
Görsen Anayurdun dört bir yanını…
Hala çağırmakta kalanlarını,
Burdu ayağımı, sersefil etti.
(2009 Konya)
Tayyar Yıldırım
Sevgili fatma hanımefendi şiirinizi büyük bir zevkle okudum ve artık sizin motivasyona ihtiyacınız kalmadığını gördün çünkü harika yazıyorsunuz siz de bir usta kalemsiniz. Elbette sizi gönülden kutlarım.İlhamınız bol olsun can. tam puan.Bilal Esen
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta