Tarihten Sayfalar 1 - İslam'da İlk Fitne ...

Recep Akıl
905

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Tarihten Sayfalar 1 - İslam'da İlk Fitne Gerdanlık

Görünüşte Allah’a (c.c.) ve son peygamber Hz. Muhammed aleyhisselâtu vesselâma iman etmiş ama aslında hakikaten iman etmemiş münafık güruhu her zaman, her fırsatta Resul-ü Ekrem Efendimizi ve ashabını tedirgin etmek, özellikle ashabı şüpheye sevk etmek amacıyla pek çok yalana başvururlardı.

Münafıkların bu yalanlarının asıl amacı Allah resulü efendimiz aleyhisselâmın liderliğinde Medine’de yeni yeni güçlenmeye başlamış olan İslam Devleti’nin gelişmesine engel olmaktı. Öyle ki Kâinatın efendisi peygamberimiz aleyhisselâtu vesselâmın mahremiyetine bile dil uzatmayı göze alma cüretini gösterebiliyorlardı.

İşte İslam tarihine 'gerdanlık olayı' olarak geçen Efendimiz Aleyhisselâtu vesselâmın sevgili eşleri Aişe validemize atılan haysiyetsizlik örneği iftira da bu alçaklıklarına bir örnektir

Hz. Resûlullah efendimiz aleyhisselâtu vesselâm her hangi bir sefere çıkacağı zaman zevceleri arasında kura çeker, kurada kim çıkarsa o validemizi seferde yanına alırdı. Gerdanlık olayının geçtiği Müstalikoğulları Kabilesi’ne karşı düzenlenmiş olan seferde kura Hz. Aişe validemize çıkmıştı.

Hicretin 5. yılı Şaban ayında Necid bölgesine; Müstalikoğulları üzerine düzenlenen sefer dönüşünde İslam Ordusu’nun konakladığı bir yerde Hz. Validemiz deve üzerinde kapalı bir tür insan taşıma aracı olan hedvecinden çıkıp hacet gidermek için uzaklaşmış.

İhtiyacını gördükten sonra geri dönerken annesinin düğününde kendisine takmış olduğu gerdanlığını düşürdüğünü anlayınca onu aramak için oyalanmış.

Bu arada ordu da yeniden hareket ederek yola devam etmiş. Hz. Aişe validemiz ufak tefek biri olduğundan deve üzerinde içinde oturduğu hecvecini yardımcıları deveye yüklerlerken onun hedvecin içinde olmadığını anlayamamışlar.

Hz. Aişe validemiz geri döndüğünde ordunun ayrıldığını görünce bir ağaç altına oturup, kaybolduğunu anladıklarında geri dönüp kendisini alırlar ümidiyle beklemeye koyulmuş ve beklerken de uyuyup kalmış.

Ordunun artçısı Safvan Bin Muattal geriden gelip validemizin ağacın altında uyuya kaldığını görünce seslenerek uyandırmış kendi devesine bindirip devenin önüne geçip yürüyerek orduya yetişmeye çalışmış orduya ancak sabaha karşı ulaşabilmişler.

Bir sonraki konakta Hz. Aişe’nin devesinin üzerinde olmadığı anlaşılıp onun bir süre sonra genç bir askerin devesinin üzerinde geldiğini gören münafıklar anında fitne kazanını kaynatmaya başlayıp, Hz. Aişe validemizin iffetine dil uzattılar.

Münafıkların reisi Abdullah Bin Übeyy’in başlattığı, Hasan Bin Sabit, Mistah Bin Üsase, Hamne Binti Cahş ve halktan bazı saf Müslümanlar münafıkların tuzağına düşerek bu iftirayı etrafa yaydılar.

Hz. Aişe validemiz Medine’ye geldiklerinde hastalanıp annesinin kendisine bakmasını istediği için efendimizden izin alıp babasının evine gittiği ve hasta yattığı için bu dedikodulardan uzun süre haberdar olmadı.

Babası Hz. Ebubekir Sıddık ve Efendimiz de bu dedikoduları kendisinden özellikle sakladılar. Hiçbir şeyden haberi olmadığı için de dedikodulardan etkilenmiş olan Resûlullah efendimizin kendisine soğuk davranışına da bir anlam verememişti.

Bir gün münafık Mistah’ın annesi durumu kendisine açınca derin bir üzüntüye kapıldı ve günlerce gözyaşı döktü. Rasûlullah’ın kendisine bu durumunu sorması üzerine de halini Allah’a havale ettiğini söyledi.

Bu arada olayı duyan Safvan büyük bir öfkeye kapılarak öldürmek kastıyla Hassan’a saldırdı ve onu yaraladı. Bu olay efendimiz aleyhisselâma bildirilince efendimiz Safvan’ın tutuklanmasını emretti. Aslında Safvan erkeklik gücü olmayan biriydi. Bu durumunu efendimize açıkça ifade etmişti.

Rasulullah efendimiz aleyhisselâm durumu bir de Ashaptan bazılarıyla görüştü. Bunlardan Hz. Osman, Üsâme b. Zeyd, Zeyneb binti Cahs, Ümmü Eymen hep Hz. Âise'nin tertemiz olduğuna şahitlik ettiler. Hz. Ömer, Hz. Aişe'nin nikâhının Allah tarafından kıyıldığını hatırlatarak, Allah'ın temiz olmayan bir kadınla onu nikâhlamayacağını söyledi.

Yalnız Hz. Ali lehte olmayan bir konuşma yaptı ve Rasulullah için kadının çok olduğunu belirtti. Bir de Hz. Aişe'nin hizmetçisinin sorguya çekilmesini teklif etti. Hatta doğru söylemesini sağlamak için onu tokatladı. Berire ise, hanımı hakkında iyilikten başka bir şey bilmediğini belirtti.

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) durumu bir de ashaba bildirmek üzere minbere çıktı ve bu konuda onların yardımını istedi.

Ensardan Sa'd b. Muaz: "Ey Allah'ın Rasulü, sana ben yardım edeceğim. İftiracı Evs kabilesinden ise, ben onun boynunu vururum. Eğer Hazrecli kardeşlerimizden ise, bize emredersin, emrini yerine getiririz," deyince Hazreclilerden Sa'd b. Ubade buna karşı çıktı. Karşılıklı atışmaları Resulullah yatıştırıp ortamı gerginlikten kurtardı.

Efendimiz aleyhisselâm oradan ayrıldı. Çok sıkıntılı ve üzüntülüydü. Gözleri sürekli olarak gökleri tarıyordu. Sanki beklediği bir şeyler vardı. Hz. Ebubekir’in yanında bulunan Hz. Aişe’nin yanına geldiğinde Allah onun temizliğini belirten şu ayeti kerimeyi Rasulüne bildirdi.

“Peygamber eşini iffetsizlikle suçlayanlar (ona iftira edenler) içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü bir şey sanmayın! Tersine belki sizin için hayırdır. (İftiracılara gelince) onların her biri işledikleri günahın yükünü taşıyacaklardır ve onlardan bu günahın işlenmesinde başı çekeni vahim bir azap beklemektedir.” (Nur S. 11. Ayet)

Bu ayetin inişi en başta efendimiz aleyhisselâtu vesselâm olmak üzere bütün müminleri çok sevindirdi. Ama İftira yapanların ve bu iftirayı yayanların cezası da verilmeliydi. Cenabı Hakk bunun üzerine şu iki ayeti kerimeyi indirdi.

“Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getirmeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar.” (Nur S. 4. Ayet)

“Ancak bundan tövbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Nur S. 5. Ayet.)

Bu ayetlerin inmesi üzerine Rasulullah aleyhisselâtu vesselâm Hassan, ve Mistah’a zina iftirası cezası olarak seksener değnek vurdurdu.

Bu olay da gösteriyor ki İslam düşmanları günümüzde olduğu gibi hiçbir zaman boş durmamışlar, melanetlerini tarih boyunca sürdürmüşlerdir. Hiç kuşku yoktur ki bundan böyle de boş durmayacaklar, fitne ve fesat çıkartmak için her türlü rezilliği yapmaktan çekinmeyeceklerdir.

Allah(c.c.) kendisine layıkıyla iman edip hayırda yarışan kullarından eylesin cümlemizi. Âmin! 26.09.2019 Derleme: Recep Akıl

Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 18.6.2021 04:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Not bilgilendirme amaçlıdır. Yetersiz gören dostlar için İnrernet'te daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak mümkündür.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akıl