Osmancık kabrinden kılıç uzatmış,
İslam'ın son ordusuna!
Atan, seni harbe çağırmış,
Lanet korkup kaçana!
Boğazın iki yanını kuşattıysa,
Mavi bandıralı gemiler!
Söz konusu tüm yurtsa,
Göründü sana şu yol; sefer!
Belli ki seni zayıf gördüler,
Sen, ''Evlād-ı Fātihān''
Elbet asırlardır yolunu gözler,
Viyanalar, Kırımlar, Kanijeler!
Damarlarında gezen şu asil kan,
Çıkmadıkça vücudundan,
Tek gemi dahi geçerse şu boğazlardan,
Ne yurt kalır, ne de vatan!
Şimdi destan yazma vaktidir.
Türklüğün son kalesi, Çanakkale'de!
Söz konusu hürriyetindir!
Ecdād bekler seni, Cennetlerde!
Şimdi kaldır, Türklük sancağını!
Kuşan, Osman'ın kılıcını!
Şaha kaldır ve sür, yağız atını!
Conkbayırı'na, Kirte'ye, Anafarta'ya!
Hatırla, Zigetvar önlerinde kendini!
Hatırla, asırlardır biriken kinini!
Hatırla, hatırla! bütün kutsalını;
Ocağını, ananı, babanı, yārini!
Düşman desin; ''Bunlar Yavuz'un aslanları''
Aşılmaz bir vatanın muhafızları!
Koruyacak ebediyen, ruhları şu boğazları;
Zira yoktur çoğunun; kefenleri, mezarları!
Son kez haykır, ''Allah Allah'' nidasını!
Bırak bizlere, boğazların mirasını!
Sen rahat uyu. Selam veriyor sana;
Tanrıkut Mete'nin orduları!
Sen rahat uyu! Kaçıyor işte, düşman enkazları!
Kayıt Tarihi : 14.2.2022 20:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çanakkale şehitlerine...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!