Makale
İnsan hayata bir düşünce yazıp tasarlarken, kendi kimliğinden öte, yaşamın tüm kimliğini ortaya yansıtmayı sevebilmeli.
Çünkü insan için, harhangi bir düşünce bir değerde bir anlam ifade ediyorsa değerlidir.
En büyük değer insandır. İnsanın hayata yansıttığı ve kattığı herşey gerek özel , gerek iş anlamında olsun
bir düşünce dahi olsa yüksek ve geniş bir platformda tutmaya yeter. Çünkü harhangi bir değer alınan değil, önce verilendir. Sonuç olarak insanlara ne verdiğiniz ve ne kattığınız; sizin de kim olduğunuzu yansıtır.
Bu yüzden yazmak, daima bir bütünlük ve hakiki bir kimlik oluşturur.
...
Hakiki bir yazı, duygu ve anlam insana bir kimlik kazandırır. O herşey de olabilir.
Yeter ki kendini bir gerçeklikte hissedebilsin insan. Yazmak; kendini değil, insanı yaşamaktır.
Herşeyden önce insanca ve içindeki insanlıkla, insanlığa dairdir.
Buyuzden bazen varlığın hükmü yoktur, insanın sözlerinin gerçekliğindedir gerçek bir mizaç.
İnsan bazen derin bir tarihe çıkar, bazen ise an en değerli vakit olur yazarken. Bazen geçmişi geleceğe birlikte taşır insan kaleminden. Bazen gelecek öz vaktimiz olur şimdi şuan ve daima beraber dercesine. Bazen sanatı sözlerle resmeder insan, bazen ise yaşam , sanat olarak bir ifadede içimize yansır. Yaşamın hakikatine erdikçe , kelimelerden öte bir anlamda var olduğumuzu hissederiz birlikte.
İşte o zaman herşey çok daha farklı ve güzel olur.
Çünkü bazen yürekten dinlemek; yazmaktan çok daha fazlasını söylerdi duyabilene , hissedebilene ve anlayabilene.
İşte o zaman anlaşılır oluyordu herşey.
...
Hayatta en zor şey, insanın kendisini meal olarak yaşarken, mecazi olarak anlatabilmesidir.
Anlarsınız ki ; hem gideceğiniz kalbi yön bellidir, hemde yürümek bir mecazdır anlarsınız.
Adımlar gide dursun, başka türlü gidebiliyordu kalbe yürüyen.
Bazen bir fikirde kendine rastlamalıdır insan.
Kendinde ve bir insanda hakikatli durup, bir yol bulmalıdır en içten. Kendini tanımakta ; yürüyüp yol almaktan çok kalbine durup , kendini gerçek bir manada anlamaktan geçiyordu en çok.
Hayatta kim olduğunun ötesinde harhangi birine gerçek bir kimlik katabilmenin, insana çok daha fazla şeyler katabileceğini öğrenirsiniz.
İnsan bazen kim olduğunu unutup, yürekten bir kimliğe bürünmeyi sevebilmeli.
...
İnsan hakikatli olan tüm güzel şeylere aşık, güzelliklere, iyiliğe, inanca ve mucizelere aşık bir fikirin insanı olabilmeli. Bazen hayata yazdıklarımız çocukça gelebilir.
Ancak tüm yetişkinler, çocukluğundan yetişmiyor muydu tüm yetişkinliğine?
Alelacele koşmamız, yetişmemiz gereken bir yaşam bizlerdik oysa.
Hakikatin vaktine ulaşanlar için yaşam, anlama ve anlam katma zamanıdır artık.
Her yazar biraz sorgular hayatı.
Hakikatte kimdir insan, zaman nedir ve biz neresindeydik yaşamın?
Anlarsınız ki; buluşturacaksa zaman; geçip giden yıllar kalp hakikatine bir seferdir oysa.
Sonra eski bir şiir dizesi gelir aklınıza.
'Bazen kendi yoksunluğunun ıçinde yokluğu bulursun. Bazen kendi yokluğunun içinde bir varlık katar bambaşka bir varoluş. Dokunursun ve yoklarsın avuç iclerinle. Varlığın bir varlık katar bakışına kalpten. Yaşama perdedir çoğu zaman gözlerimiz bazen bir esinti aralar bakışının yansımasını, duyuşun görüşlerinde bir düşüncedir. Bir serinlik olmadan ürperiyorsa ten, tenden dışarı bir duyuşta buluşur ruhun ve bir bakış arası nefestesindir. Çözülür an be an zaman kasvet olsada
Belki sonsuz çöllerden esen zaman rüzgârlarının vaktindesindir.'
"Bayrak tek dalgalanır ama o tek değil, tekmildedir artık bir tarih şuuruna erince anlarsınız.
Bazen hakiki bir resim görürsün ve kendi kalbinin hakikatine bürünürsün. Geçmiş ve gelecek bir anda bütün zamanın olur. Önemli olan herşeyin hakikatidir.
Kendi hakikatinizle uyanırsanız kendi hakikatinizde sizinle uyanır. İşte orada bir çok şey içinde; siz , azminiz ve kalbinizin birliği vardır. Hiçbirşey tesadüf değil, herşey en olağan hakiki şeydir.
Gerçekliğe bir adım atmak, Âlâ'i inde buluşturur sizi. Bir ömürde ne kadar yol aldığınız değil, bir nefeste yolunuza Ars'ı Ala'yı yoldaş edebilmektir aslolan.
İnsan daima bayrağın tekliğinde , duasında, birliğinde, gücünde ve tekmilinde olabilmelidir.
...
Bazen tam hayatın ortasında durursunuz ancak sizi anlayan bir yürek olmaz.Her yanınızdan oklar sizi teyet geçer. Ancak sizi kimse görmez ve duymaz. Bazen öyledir fikir mücadelesi içinde olmak kutlu bir tarihtir.
Herkes farklı bir ideoloji için savaşır. Kimi altın, kimi toprak, kimi güç için. Yürekten bir savaş verenler ise hakikatte kazanmanın değerini, tüm ideolojinin üstünde tutarlar daima. Hakiki başarı; inanç ile önceden geleceğe zaten kazanılmış olandır.
Bunu da an'da bizzat tarihten öğrenirsiniz.
Hakiki bir tarihi kazanmak, o tarihi yaşayanlardan da öte bir kazanımdır oysa.
İşte o zaman kalbine açılır tüm zaman ve mekan.
İnsan biraz tarih olmalı. An'da kendini yaşarken, aslında nice yaşam ve yaşayanlar ile içiçe birlikte.
Bazen tüm hakikatin yaşandığı, bazen ise hilkatin.
İnsan , daima yaşam ideolojisinin içinde hakiki bir karargahta kendini görebilmelidir.
...
Yaşam içinizdeyse kim söküp alabilir onu sizden?
Yaşamın güzellikler getireceğinden hiç şüpheniz olmasın. Yeter ki siz içinizdeki hakikate inanın. Görmeyebilir, hiçkimse duymayabilir ama siz çekin inancınızı göklere. Bir inanç uğruna kazanılan herşey kutsaldır ve hakikatin size kazandırdıklarıdır daima.
Günümüze baktığımızda, tarih farklı olsada bir neferde olan yürekler hep aynıdır ve aynı andadır.
Sizden yani kalbinizden olmayan herşey , işte o hayatın güç savaşlarında nice savaştadır.
Yok ki bir gönül kazanmaktan başka bir değer.
Oysa bir gönül kazananlar bütün bir cihanı fethedebiliyordu.
Günümüze baktığımızda ise bambaşka bir iç savas süregelmekte. Algı savaşları,kimlik savaşları, dijital savaşlar, ekonomik savaşlar , medya savasları vs.
Üzerinize her taraftan ok atılırken, elbette zamanı geçemezsiniz. Ancak hakikatin zamanına ererseniz şayet, atılan her bir okunda vaktinide, aslınıda , seyrinide bilirsiniz. O zaman yön verirsiniz , menzilinde giden oka bile.
Artık tüm rüyadan uyanma vakti!
Yeniden bir diriliş vakti.
Eğer bir hakikate erdirecekse yaşam, önce kendine uyanabilmeli insan. Çünkü rüya misali bir ömürde insanın kendi kalbinden uyanışı olabilmelidir.
Çünkü bazen yalan olan herşeyden , kainatın tüm hakikatine varabiliyordunuz bir uyanış, bir anlayış ve hakiki bir idrak ile.
Bu yuzden bir tarih başlatmalısınız içinizde.
Şimdi , şu an , inanç ile, daima birlikte, bayrak misali tek ama tekmilde , dua ile, hakikat ile, her daim gerçekliğe erebilmek ile.
O bayrağın altında sen-ben yoktur. Daima biz olmak vardır. Çünkü her biz dediği şeyde iç benlik bulurdu insan.
Gönülleri kazanabilmiş bir insan, hangi savaşı kaybedebilir ki artık?
Insanın iç savaşı başladığında , galibiyet bayrak dalgalandığı sürece devam eder.
Ve o zaman hakiki kudret elindedir herşey.
Çekin daha yücelere inancınızı ve bayrağınızı!
Kalbinizdeki inancın altında toplanın.
Kendi hakikatinizin bir Sancaktari olun.
Göreceksiniz; çok kalabalık olacaksınız ve olacağız.
Görebiliyor musunuz içten? Duyabiliyor musunuz kalbinizin sesini ? İste asıl başarı odur. Geriye kalan sığ olan herşeyde de görülemezsiniz zaten. Mühim olan gönülden görülebilmektir. Bakın orada neler var neler.
Bilmeyenlere, görmeyenlere, duymayanlara ne?
Her an kendini kalpten okuyan insanın ufku açılır kendine, yaşama ve tek anda sonsuzluğa.
Kimsenin sizi gördüğü gibi değilsiniz bir yazı bir kaderde kalben bir olmadıkça.
Bir olanlardır daima bir noktada buluşan.
İnsanlar görmek istediği gibi görürler sizi.
Oysaki hakikatte görmenin gözü olur mu hiç?
İç görüşü, kalben görülüşü ve görüşülebilmesi vardır.
Daima yürekten gözlenmesi vardır.
...
Öyle bir geçmiş zamanın fiiliydi ki aklım. Kalbim buna erince kendimi tüm zamanda anladım. Şimdi ki ana, sığıyordu o geçmiş dediğin. Ancak şimdi ki an dediğin, geleceğinde tam içindeydi. Geleceğe anın duygusunu yükledim. O duyguda geleceğin imzasıydı geçmişte yaşanan.
Şimdi insan; geçmişin düşman oklarından geçse; darbe alırmı sanıyorsunuz?
Oklar ki ; menzilini anda bilir.
Düşman kendini zanda bilir.
Kendini bilen Rabbini bilir.
Rabbini bilen kendini zamanda bir an bilir.
Geçmişin okları geçmişi kuşatır ancak.
Hiçbir ok; ne kadar hızlı çekilsede , zamandan öteye geçemez.
Eğer ki siz , bir an geçmişin oklarına hedef kalırsanız, bilinki çekilen asıl hedefe varır ok.
Herşey kendi zamanını yaşar.
İnsanların zannı olabilir , zamanın asla!
Buyuzden inanan insan, bazen kötülüğün oklarına maruz kalsada , hakikatin siperi kalbine kudreti kale eder.
Bazen tarih nice menzil aldırır size, zamanın aslı kayıtsız kalır.
Geçmişten çıkıp gelmiş gibidir hakiki fikir zamandan geçen ancak bir fikir ki idrak şuurundan bir an bile geçmeyen dostlar vardır ifadelerde.
Nice insanlar vardır zamandan geçipte hiçbir zaman sizin geleceğinize ermeyecek olan.
İnsan ki; Kimi andır , kimi geçmiş zaman ve kimi tüm zaman. Ve kimi ise zamanın bir göz açıp kapamasıyla zaman üstü zamanı yaşayandır.
O göz açıp kapamada sevdim tüm zamanı.
Anladığında, anın belki tüm zaman olduğu.
Seni anlayanın , manasını ve anlamını anladığında gerçektir anlaşılan tüm hayatında manası.
Resim değildir elbette yaşanılan hayat.
Kendini bu hayata resmedebilmek hayatı o manada yaşamaktır.
İçinin surlarına erdiğinde, , anlarsın ki fethediyordu insan herşeyi.
Sonrası göz kırpmak;
Göz göze gelmek değil,
Kalb kalbe geldiğini onaylamaktır içten içe.
Ve sonrası; zamandır. Zamandadır.
Belkide senin zamanındır.
Zamanın ne getireceğini kim bilebilir ki?
Ancak kalbine ve içinde ki güce inanana
zaman dahi bir devir yaşatır.
Çünkü tarih, kalb ile yapılan hiçbirşeye kayıtsız kalmamıştır kendi içinde.
Ve elbet insan içinden onu yaşayacaktır bir gün.
Çünkü, kalplere ulaşabilene ; zaman bir sevgili, bir dost ve bir yoldaştır oysa.
İnsana zaman kadar yakın bir dost yoktur. Eğer zaman iyi bir yoldaş olduysa ömrünüzde , bir anda tüm zamanlar açılır kalbinize.
Yeni bir milada girdiğimiz yaşam döngüsünde;
En güzel yoldaşınız olsun daima tüm vaktiniz.
...
Tuba Gürdere
Kayıt Tarihi : 16.2.2020 18:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarih kalbin tefekkürüdür
![Tuba Gürdere](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/02/16/tarihte-fikir-anotomisi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!