15-]İlk dönemin sözleşen (ittifak eden) toplumları, hızla bozulan ve yeniden ve yeniden düzenlenen yapboz tahtasına dönen, kendi ilişkilerinin nedenselliğini bilemiyordular. Sadece yolun eğimiyle; sanki ne yapacaklarını biliyorlarmış gibi o yolun sınama yanılma süreçlerini yaşayıp, pekiştiriyorlardı.
Yolun eğimiyledir ki, sık sık ve ani olan ilk başlardaki sosyo toplumsa değişmeleri insanların anlamaları da olanaksızdı. Nasıl bilginin kaynağı totemdi, bu şiddetli değişmelerin kaynağı da kutsallıktı (totemi) nedenlerden bir ceza, bir bela ve tufan gibi doğaüstü benzetmelerle tanımlama, anlatma ve anlamalı bir hazmettirme süreçleri oluyordular.
İnsanların geneli tüm olayları tabu sak totemin kutsallığı üzerinde anlıyor ve yorumluyorlardı. Böylece gelişmelerin ve ani olur ittifakı değişmelerin direncini kırmak ve değişmenin yenilir yutulur olmasını sağlamak için; yapılan ittifakları yaratan tanrı düşüncesi eşliğinde fısıldayacaktılar. Bu o an için müthiş bir soyutlama gücüydü. Çünkü “insanoğlu Tanrı’nın sözünü çiğnemişti” bu yüzden değişen yapı süreçleri içinde her yeni ittifakla, yeni bir ahit sözleşmesi vardı. Ve İsrail oğulları sık sık Tanrı ile ahitleşiyordular.
11-Her zorunlu olur sosyo toplumsa değişmeler; eski hafızayı silme ve yeni hafızayı tutmanın ayin ve insanlar kurbanı töreniydiler. Halk yapılar törenin şiddetini, kutsal afetler tanımlaması sembolizmiyle sindiriyorlardı.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta