Tarihselliğini Arayan Düşünce 08

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Tarihselliğini Arayan Düşünce 08

8-]Her bir gurubun ve temas eden grupların bilgisi; kendi zaman zemin düzlemi içi devinmesiyle, mesleki olan kadarla, sınırlıydı. Bu nedenle birbirine göre, birinin diğer tür üretimleri bilmez olması kaçınılmaz olacaktı. Farklı olan grup uzmanlık ürünlerini hediyeleşmeyi (hediyeleşmenin nasıl başladığı giz kalışla, ezoterik ve olasılıklarla yüklüdürler) akıl ettiler!

Süreç, iki ayrı bölgenin kesim yeri olan, ortak kabulcü sınır noktaları üzerinde ki yerlere yine totemi söylem meşrulaşmasıyla gelip kendileri için konmuş olan hediye sunuları alıp, karşı grup için olan kurban hediyeyi orya bırakıp gitmek biçimindeki uzaktan temaslarıyla, ilk temas eden girişme sürecini başlamıştılar.

Hediyeleşmeler alanı, temas edilmenin yeri olan kutsal buluşma noktaları, tapınaklardı. İçine henüz tanrılar bilinmediği için; zaman bu olgunluğu ortaya koymadığı için; tanrılar konmamıştı. İçine tanrılar konması sürecine daha çok vakit vardı. Tapınakların daha sonraki hediye ve sunak yerleri olmaları da bundandı.

Tapınakların içi çok daha sonraları tanrılarla doldurulmasıyla hediye ve sunaklar (kurbanlar) tanrılara yöneldi. Çünkü içine tanrılar yerleştikten sonraki dönemlerde de tapınaklar hediye ve sunak yeriydi. Hediye ya da sunaklar (kurbanlar) bal, mısır, fasulye, yağ, deri, et türü ürün hediyelerin bırakılıp gidilmesiydi.

Tapınak buluşması yerlere gelen bir grup kendileri için bırakılanı alıp giderken, kendi kurbanlarını da oraya bırakıp gidiyorlardı. Bu eylemler, grupların kendi dışındakileriyle olan ilk kez birlikte girişmenin düşünülmesini; fikren birbirine alıştırıp ısındırtan süreçlerdi. Bu süreçler grupların tesadüf temaslarını, grupları ayrı totemi aitlerin temas etmezlik tabusunu kırarak, temas etmeyi kabul edilir hazmetmenin, düzey anlayışına getiriyordu.

Böylece daha yakın temasları ortaya koymanın buluşmalarını gerçekliyordular. Ve yine birbirlerini hiç değilse uzaktan da olsa, kısa bir süreliğine; birbirine görücü bakışıp; uzaktan gözlemekten kaynaklı içsinme alışmalar biçiminde temaslar başlayıp; adımları ilerleyen süreçlerle, ittifaka dek gelecekti.
6- Bencillik mi, özgecilik mi?

Nasıl sosyal birlikti etnik yapılar içinde, totemi sosyal kültür ortaya çıkmıştı. Ve kişi bencilliği de sosyal yapıya uyumlanmıştı. Kişi bencilliği, sence ve özgecilik oluşlarla; sosyo özne bencillik içinde kamufle edilip devindirilmişti. Kişi bencilliği işte şimdi de ittifakın sözleşmesi içinde; bu sosyal birlikler özne bencilliğine hitap eden bir ortak noktalar sağlayışında konuşulup, eğ imleyip, çekikleşeceklerdi.

Etnik yapıların kontak noktası, tabusak totemi kutsal nokta oluşla benzerdi. Ama kontak noktalarının, farklılığı iç müktesebatlarının; farklı sosyal kültürcü devinme alanına sahip olmalarıydı. Temastı ve ittifakı yapılar, bu ortak bencillik alanı olan totem nokta üzerinde onaylanıp, danışılıp, konuşulmalıydı.

Ve ittifakın versiyonları da bu sosyo totemi sosyal kültürler üzerinden çevrim ve dönüşümlerle, “sosyo toplumsa özne nesne, bencillik bilinciyle” bağıtlanacaklardı. Temas noktası artık uzmanlıkların düzenlenip öğretildiği ilah ve ilahelerin totemi tabusuydu.

Protogoras; “İnsan her şeyin ölçüsüdür” demişti. Gerek sosyal birlikti yapı, gerek ittifakı yapı; gelişen uzmanca nesnellik olgularının da dayatmasıyla ve her şeyin ölçüsü; “bencillik (insan) olmak” zoruyla giriştiler. Bu ilkenin önce kişi insan bencilliği boyutu vardır. Sonra da; kişi bencilliği, kişiler bencilliğiyle girişişle (sözleşmesiyle) : “sosyal özne bencilliğini” ortaya çıkardı.

Sosyal birlikti yapıların sözleşmesi yoktu. İçine doğulur. Artan nüfusla göçler verilirdi. Temastı, ittifakı yapı ile sözleş ilme (ahitleşme) ve ahitleşme konuları ortaya kondu. Kişi bencilliklerine dek sağlatılması sosyal birliğin ana çekimleniş devinme alanıydı. Yapı bu kristalize edilme üzerine örülecekti.

Kişi bencilliği sosyal birlikti yapı içinde; “Sosyal özne bencillik bilincine” dönüşmüştü. Sonuçta; sosyal özne bilinç; kişi bencilliği sağlasanı olmakla, kişi bencilliği doyurulmasına yansıyacakla, paylaşılacaktı. Temas eden ittifakı yapı, kendi komün uzmanlıklarını, hediyeleşme ve takaslama olmasının zorunlu yoluyla, son tahlilde kişi bencilliklerine yarıyordu.

Yanı temastı ittifakı düzen farklı bir zaman zemin devinmesi oluşla yine kişi bencillikle kristalizesi etrafında şekillenişle, kişi bencillikleri girişmesiyle; “sosyo TOPLUMSA özne bilinç” düzeyine geldiler. Temastı ittifakı süreçle, “ittifakı sosyo toplumsa süreci” başlatıştan bu yana, arada en az, 10 000 yıl geçiyordu.

İnsanın her şeyin ölçüsü olması, size; doğaya dek, yüzde yüz bilgiyi sağlayamazdı. Bu ilke içinde egoca öznelliğin ve bencilce duygunun bize göre ölçü olma yanılsatması vardı. Ve bizim dışımızdakilerin de, yani bitki hayvan ve diğer insanların da ancak bizim bencilliğimize denk düşmeleri dışında; bizlerce bilinir olma bilinci yoktur. Üstelik bencillik, olay ve olgularını duygusal olacakla büyütür. Abartır. Hatta olay ve olgularını aklın önüne geçirirdi.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 25.5.2012 09:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya