7-Yaradandı tanrılar döneminin içi de, kendi içinin varyasyonları ile egemenle şen ve yaratan tek tanrıcı sosyal kültür evrimine uğrayacaktı. Böylece ittifaklı (sözleşmeli) toplumun tedirginlik ve çalkantılarına dek nedenselliği (meşruiyet ligi) : ittifaklar dönemi içindeki“ yeni ittifakın aiti olur kişi insanlarını ve “ilk insanı” tanrıların yaratır olması iradesi içinde kavrayacaktı. Bu kavranış, yapının yeni yeni düzensiz olan paylaşımlarına çok uygundu. İki tarafında iradesine cevaz verir bir düzenlemeydi. Üyelerin paylara olur itirazlarını (köleliğini) ve memnuniyetlerini bu kavranışlarıyla ve giderek ancak hazmettirilir ve suskunlaştırılır (boyun bükülür) hale getirilecektiler.
Totem söyleşme tekilliği, uzman topluluk girişmelerinin gücünü düzenleyen çoklu ilahlar anlamasına doğru dönüşmüştü. Artık, “bir ilahlar koalisyonu imalatı olan insanlık”, şimdi bir tek tanrının yarattığı köleydiler.
Bu zaten resmen köleci (kulluk) düzenin, ihyasıydı. Ve Tanrı rızk verendi. Rızıkları eşitsiz dağıtmıştı. Rızkları, dilediği gibi dilediğine vermişti. Bu toplumsal huzursuzlukları insanların zihnine konu olan yerini, sembolik oluşla, semboller üzerinde giderek açıklayıp, sindirtiyorsa da; olup biten bambaşka cereyan ediyordu! Ama hayli bir süre idare edecekti.
Dünya krallığı veya dünya (cihan) imparatorluğu yönetimi; sosyo toplumsa yapılı bu sanal anlamalı kontrollerle sağlanıyorsa da; huzursuzlukların asıl belirleyiciliği, nesnel gelişmeler üzerinden ortaya çıkıyordu. Sanal anlamalar bundan sonra gelip varyasyon yapıyordu. Belki de tarihte ilk kez Akadlar; Osmanlı padişahının kendisine; cihan imparatoru dediği gibi Akadlar da çevreye yayılan kendi otoritelerine Evrenin Kralı ya da “Evrenin Krallığı” demişlerdir.
Temastı yaklaşımlar, kendi gelişen ileri süreçleri sonunda, ittifakı (sözleşen) toplum yapısı içine gelen her biri bir bölge sakini olan üye gruplar; zaten farklı bir sosyal kültür içindeydiler. Yine her biri bir bölge sakini olan ve ittifak içine gelen üye gruplar, benzer ve farklı üretim konularına değin uğraşıların içindeydiler. Kimi koyun, kimi keçi, kimi kaz vs. üretme uzmanıyken; yine kimi buğday, kimi fasulye, kimi mercimeği kültür bitkisi olarak fark etmenin ve üretmenin vs. bilgi ve uzmanlık alanları ile bu yeni ittifakı yapı içine gelecektiler.
Bu şu demekti, ittifak (sözleşme) yapan gruplar; bilgi, beceri ve deneyim olacakla her bir alan dek getirdikleri donanımlarıyla yapı içinde söz sahibiydiler. Bu söz sahipliği, o alanın düzenlenmesinde, o alana dek egemence muktedirlik içinde oluşlarıydı. Yani yapının, her bir grup üyeleri, ittifak içindeki; düzenleyen ilah yâda ilahların gördüğü işler biçiminde, mesleki işi, görür oldular. Çünkü her bir yapıya dek görülen işler; diğer iş gören nesiller için ökültist (totem öğretili) bir anlam ve anlatım içeriyordu.
Bir araya gelen yapı meslekleri, o grubun tanımlı lığı ve totemi kutsal uğraşısı içinde yer almıştı. Bir gruba değin gördüğü iş; o grubun totemince öğretilen, kutsal bir iş ve kutsal totem kaynağı bilgisiydi. Yani bir grubun gördüğü işe dek bilgi beceriye ait deneyimlerin geriye dönük elde ediliş şekli, sonraki kuşağa giz, kalmıştı. Bir işe değin geçmişte sağlanan ve aktarılan bilginin; hem o totem aiti kuşağa gizil ve büyülü anlama olur yanı vardı; hem de ittifaka giren diğer totemi aitler için ökültist olur yanı vardı.
İnsanlığın ilk uğraşları oluşla, kendi yapar oldukları üretim işlerine nasıl başladıkları; şimdi bize nasıl bir gizse ve bu adıma dek, bir olası başlangıç olasılıkları sayabiliyorsak; atalarından aktarılan iş ve işin yapılma bilgisi de, devamı nesille göre, giz olan bir durumdu. Bu nedenle bu bilginin başlangıçtaki öğretilme olasılığı; önce kendi totemlerindendi. Şimdi de, şimdiki ittifak içinde olan ilahlarındandı.
Bir totemi soydaş, kendilerini; söz gelimi fasulye üretir olmayı bilen bir yapı içinde, fasulye üretmeyi öğrenerek sürece katılıyorlardı. Fasulyenin kendisinde, insanların onu üretmeyi nasıl akıl ettiklerine ilişkin bir bilgi yoktu! Yani fasulyenin üretim kültürleri içine nasıl girdiği bilgisi, onlar için ezoterik bir bilgi olmuştu. Bu yüzden fasulye üretimi mesleği, ilk dönem totemlerin öğretme işiydi. Sonraki dönemlerde de ilahların ve giderekten de, tanrıların öğrettiği kutsal ve totemi ilahi bir meslekti.
İlah ve ilahe tanımı; ittifak öncesi bir beceri ve donanımlar içinde bulunan sosyal komündü birliklerin ana erkil veya baba erkil olurlu yapıların bir sosyal kültürüdür. Topluluklar ittifak içine ana erkil ya da baba erkil oluşla geldiler. Ana erkil yapıda ittifak içine gelen grup öğreticisi ittifak içinde ilahe (İnanna ya da karşı grup Geştinna) meşrulaştırmalı olacakken; baba erkil yapı oluşla ittifak içine gelen yapı belleticisi de ilahlar da (Gılgamış, karşı grup da Dumuzi) meşrulaştırmalı olacaktı.
5- Sosyal komün yapıların uzmanlaşan süreci totemi topluluklar arası tabumsak engel girişmeleri zorladı
Yan yana değinen ayrı ayrı otorite olan uzmanlıkları olan komün etnik yapılar, ana erkli ya da baba erkli olur bu ilahlar ve ilaheler totemi çoklaşmalı, düzenleyen otoriterdi oluşlarını; ittifakı yapılarının kurumlaşmalarına dek sürdüreceklerdi. İlahlar ve ilaheler burada ve bu aşamalarda; hem bir uzman gurubun vakıf olduğu işleri düzenlemesiyle, grupça temsilcilikti, hem de grubun lider yönetici otorite temsilciliğiydi.
En az iki yönden gelen gruplar, kendi komşu bölge sınırları olan bir yerde, belli bir süre sonra ittifaka gidecek sürecin kutsal temaslarını yapıyorlardı. Bu yer “kutsal buluşma yerleri” olan ve daha sonra TAPINAK adını alacak, bir çeşit tarafsız ve tampon alanlardı.
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 23.5.2012 07:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!