Tarihler döner... Şiiri - Mehmet Çoban

Olayları sessizce avucuma aldım
Geçmişi, anı, geleceği seyre daldım
Bütün düşüncelerde gerçekleri aradım

Bencil / çıkarcı / dayatmacı insan
Paylaşımcı / fedakâr / özgürlükçü insan

Genelde tarihlere yön verenler
Bencil / çıkarcı / dayatmacı insanlar

Paylaşımcı / fedakâr / özgürlükçü düşünceler
Dinler / siyasi / felsefi / toplumsal hareketler

Çıkıştaki özlerden özgürlüğe giderken
Çıkara yenilmişler işin başında, erkenden

İnsanın duygusal / onursal yanı var
Doğanın / yaratılışının yasalarından

Öldürmeyi / erki / ezmeyi / talanı yücelten
Bak tarihe, gör övülenleri, işin incesinden
Övgülere layık olanları seyret gerçeğinden
Fetihler / savaşlar / erkin cazibeli bencilliğinden
Zayıf, zaaflı insanı, onurlandıran etkileyen
Duygusal yanlarıyla varlığını kutsayıp yükselten

Benim atalarım şanlıydı / üç kıtaya fetihlerinden
Küçücük ordularıyla bütün dünyayı titreten
Geriye kalan, köhnemiş kalıntılar, ziyaret edilen
Ne şan / ne dökülen kan / ne de erklerinden
Kalmadı bu güne serildi yerlere, seyrüseferinden

Firavunlar, Roma, Acem, Osmanlı sultanlarından
Güneş batmayan İngiliz ve Çarlık Rusya’sından
Sömürgeci Portekiz, Fransız, İspanya ve İtalyanlardan
Avrupa’yı titreten Hitler’in delice hülyalarından
Dünyayı fethe etmeye çıkan İskender’in ordusundan
Kalmadı geriye hiçbiri, anılır şimdi sanki masallardan

Bugün yeni erkler hâkim insanlara dünyada
Ülkemde / toplumumda / insanlığın şafağında
Her devirde olduğu gibi söylenir gerçek benim
Payidarım ilelebet yaşayacak yarınlarda benim

Zayıf / duygusal / yenik insan düşlerinden
Sıyrılırsa tarihler insanın içsel övünüşlerinden
Gerçekler serilir ortaya tarihin seyrüseferinden

Erkler geldi gitti, gelir gider, gelip gidecek
Diriliş / yükseliş / yerlere seriliş öykülerinden
Nice milletler / toplumlar / dinler / düşünceler
Nasibini aldı diriliş / yükseliş / gerileyiş / serilişten

Hep aldandı erkler, iktidarlarını kurtlar yerken
Nice saltanatlar / tahtlar / çürüdü kurt yeniğinden
Yıkılıp gitti kendileri, bu güne gelen öykülerden

Erki yaşatan, anlayış / verilen özgürlükler iken
Yıkılır erkler, özsüz sözlerin eylemsizliklerden

Erkler derse ki anlamazsan beni, anlamam seni
Erkler derse ki özgürlük benim, tanımam seni

Anlayışı / özgürlüğü kendinde, kendince bilen
Her erk yıkıldı, insanın, insanlığın gerçeğinden

Sanma ki ey gönül, var olan devran sürüp gidecek
Çıkar, bencilik, dayatmacılık bir gün silinip gidecek
Yeni anlayışlar, özgürlükler insanları güldürecek
Çıkarlar yeni anlayışlara özgürlüklere, binecek
Seyrüsefer başladığı yerden yeniden dirilecek
Bir döngü / geçmişten ders almayarak sürecek

Günün / günlerin tartışılmazları tartışılıp yenilecek
Yeniden günlere tartışılmazlar dikilip özgürleşecek

Dün olan bugün yok, bu gün olan da yarın olmayacak
Yarın olacak olanlar da özünden saparak kaybolacak
Yerini başka, başka özgürlüklere sürekli devredecek
Ve tarihler erkin / çıkarın yürüyüşü hep seyredecek
İnsanlar bencilliğe / çıkara / köleliğe yürütülecek
Kendini köle gören toplumlar özgürlüğe yürüyecek

Seyrüsefer soldan sağa / sağdan sola hep sürecek
İnançtan inançsızlığa / inançsızlıktan inanca dönecek
Bugün gülenler yarın ağlayacak, ağlayanlar gülecek
Yeryüzünde insanın inkılâbı hiç mi hiç bitmeyecek

Kurulan her düzen payidarlık aşkına yıkılıp gidecek
Yerine yeni payidarlık aşkıyla düzenler düşlenecek
Payidar olan tek gerçek, Allah hükmünü sürdürecek
Kim Allah’tan yana ise, yarınlarda yüzleri gülecek
Kim Allah’a düşman ise, yarınlarda yerlerde sürünecek
Tek gerçek, “Allah’ın sözüdür” ilelebet hükmedecek
İnsan aklı, insanlık ancak Allah’ı bilerek yükselecek

16.08.2008 - İzmir