Olanağı yok seni anlatmanın
Derdin,
çıplak dağların gibi kararır durur
kaplamış koca bir diyarı.
Acın okyanuslarca derin,
Tanyıldızınca yüce ve aktır özlemin...
Aşkı nasıl da çiçekce yaşamıştık biz kadınım
Kendi kendime konuşup duruyorum
Dağlara giden patikalarda katılaşan bahar çamurlarında yalnızım
Beni deli sanıyorlar
Sokulmalarımızı unutamıyorum kadınım
Hani gece yarılarında anlatılan
Devamını Oku
Kendi kendime konuşup duruyorum
Dağlara giden patikalarda katılaşan bahar çamurlarında yalnızım
Beni deli sanıyorlar
Sokulmalarımızı unutamıyorum kadınım
Hani gece yarılarında anlatılan
Bu bin yılda, hala milliyetçilikle diğer ırkları ezmekten haz alanlar var. Sınırların, kimliklerin söz konusu olmadığı, dünya kaynaklarının özgürce ve adaletlice paylaşımı olması gerekirken hala varlık savaşı verme zorunda bırakılanların olması insanlığımıza yakışmıyor.
eyvallah.
Kutluyorum duyarlılığınızı, acı aslında insan olanların acısı, ortadoğunun yetim milleti kürtlere görülen reva, işkencenin her türlüsü, milliyetçiliği çoktan geçmiş, soykırıma, şovenizme, jenoside bir milletin yok edilmesi amaçlanarak uygulanan yöntemler olmuş, teşekkürler yüreğinize Selam ve Saygılarımla
halepçe şehitlerine rahmet diliyorum. Eşitliği benimseyen, dil, din, ırk ayrımı yapılmadan özgürce yaşanılan bir dünya diliyorum......... Katliam yanlılarının barınamadığı bir dünya................
Sayın Sarı beyefendi sizi ve şiirinizi alkışlıyorum. Tebrikler.+10
Merhaba Mehmet Sarı hoca Halepçe çok güzel beğeniyle okudum bu güzel şiiri ,kivrem değerli yoldaş,Tarihler 16 Mart 1988’i gösterdiğinde baharın ilk günlerini yaşayan Halepçe semaları, savaş uçaklarının ürkütücü sesiyle başlamıştı güne. Iki gün öncesinde yaşanan başkaldırı ve Halepçe’nin işgalden kurtarılması sevinci yerini derin bir korkuya bırakmıştı. Ve bombalar kentin kalbine inmeye başlamıştı. Halepçe tarihin tanık olduğu en büyük katliamlardan birin hedefi olmuştu. Bir anda her taraf insan cesetleriyle dolmuş, kentin sokaklarında gezen zehirli gazlar, insanları birer birer yere sermeye başlamıştı.
Evet Halepçe’de tam 20 yıl önce acı bir katliam yaşandı. 5 bini aşkın insan kimyasal gazlardan zehirlenerek hayatını kaybetti. Tarihe ‘Halepçe Katliamı’ olarak geçen bu katliam, Kürtlerin tüm taleplerini kanla bastıran diktator Saddam Hüseyin tarafından gerçekleştirilmişti.Bu katliam Türkiye devletı tarafında örtbas edilmeye çalışıldı,Türkiye de giden gözlemci ve sözde araştırma grubu Halepçede kimyasal silah kulanmamış diye rapor tutmuştu.Yıllar sonra ağız değiştirip günah çıkarmaya çalıştılar.O unutulmayan günü prodesto etmek için bugün Türkiye-İstanbul şehri Taksim meydanında oturma eylemı gerçekleştirdik.BDP’nın Sultan Gazi ilçe başkanı katliamla ilgili basın açıklamasını okudu,kitle olaysız bir şekilde dağıldı O katliamda hardal gazı, sarin gazı, tabun gazı gibi bir çok sinir gazı ve hidrojen siyanid kulanılmıştı bunarlı örtbas eden devletleri Faşist Sadamı ve faşist rajmini ve o dönemde Sadam’ı destekleyen ABD ve diğer emperyalist ülkereden bir gün hesap soracaktır.Halepçe şehitleri ölümsüzler………………..Yüreğinize sağlık.....Yaşasın ezilen ulusların özgürlük mücadalesi....
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
YÜREĞİNE SAĞLIK DEĞERLİ DOST... ŞİİR ADINA GÜZELDİ...
Mehmet Bey,
Önce şiirinin güzelliği için seni candan kutluyorum.
Âdeta destansı bir şiirdi.
İçeriğine gelince,her halkın kendi özgür devletinin bayrağı altında yaşaması,benim de ülkümdür.Ancak,73 yıllık deneyimimin bana ima ettiği,özgür bir Kürdistan Devleti ortaya çıksa da,bu devletin özgürlüğünün,emperyalist devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda ona vereceği görevlerle sınırlı olacaktır sanırım.
İnşallah yanılırım.
Sadece bir noktada dikkat çekmek isterim,
'Diken üstünde konaklıyorsun kendi bahçende,
Kırbaç altındasın kendi evinde'
demişsiniz.
Bu şiiri Halepçe olayı üzerine yazmışsınız inşallah
kürt halkının kendi evi,kendi bahçesi diye tanımladığınız yerler,benim ülkemin sınırları dışında kalmaktadır sanırım.Yok eğer bağımsız Kürdistan,Diyarbakırı,Siirti,Bitlisi,Vanı,Hakkâriyi,
Erzurumu,Muşu v.s içerecekse,bahsettiğiniz halk daha çok uzun yıllar sizin deyişinizle 'tarihin en büyük esir ulusu' olarak kalacaktır ve öyle kalmasını dilerim.
Saygılarımla,
Ünal Beşkese
Evet Mehmet abim Bir Diktatörün katliamını,Bir başka Dünya Diktatörü menfaati doğrultusunda bir başka katliamla örtüştü ve derken esir uluslar ve halklar çoğaldı.Bizi Dersimde yalnız bırakanlar ve yanınızdayız derken arkasına bakmadan gidenler şimdi Özgürlük mücadelesi veriyorlar.
Aynı dili konuşuyoruz sanırım.Sınıf ve milliyet ayrımı yapmadan tüm halkların özgürlüğü için gelsin şiiriniz.Sağlıcakla kalın.
tebrikler güzel çalışmanıza, kaleminiz daim olsun
sağlık ve esenlikler diliyorum
tam puan + ant.
Üstadım Mehmet bey;
zalim Saddam halepçede çoluk çocuk,yaşlı ve kadın demeden tam 5000 kişiyi gaz bombalarıyla bir gece katletmişti..daha dün gibi hatırlıyorum o katliamı ve acılarını..hatta bir dede torununu alıp kaşmaya çalışırken yakalanmıştı ölüme...o dedenin fotoğrafı hala gözmün önünde..ama o Saddam ve oğulları aynı şekilde ölümün acısını ecelleri gelmeden tattılar ..ülkesini ve halkını da mahvettiler..cehennem olsunlar..
insanı katleden tüm zalimleri lanetliyorum..halepçelilere rahmet diliyorum..yereleri inşallah cennet mekandır ..rabbim onlara şehitlik mertebesi verir.
acıyla dolu gerçekleri dile getiren güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10.
akçaydan selam ve saygılarımla.
İbrahim Yılmaz
NOT: wep sitem:
www.atlassiir.com
ACIYA ÇİLEYE SEFALETE KANA DOYMAYAN BU YAŞLI KITANIN ÇİLEKEŞ HALKLARINA SELAM OLSUN SELAM OLSUN KALEMİNE ÜSTADIM SAYGILARIMLA
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta