Tarihimiz. Şiiri - Uğur Musab Şahin

Tarihini doğru bil, bilmiyorsan nedir öğren,
Niyazi Akşit’e yazdırılan tarihti, öngörülen.
Oğuz’dan, Kür Şad’dan, en başından aşkla,
Kırk Alp’le Çin sarayını basan, o Kür şad’la.

Mete Han’ı, Alpaslan’ı, Tuğrul Şah’ı gör,
Ya cesur ol, ya da Kür Şad gibi şerefli öl.
Hepsi bilirdi niçin doğdu, neden şehitler?
At sırtında doğup, tank üstünde öldüler..

Yarılsaydı yer, çökseydi gök hiç yılmadan,
Gerekirse kırk yiğit, atsız yürürlerdi yayan.
Kırk yiğit şehit olunca, Kür Şad uzattı elini
Elini öpen kırk şehidi, tutup göklere çekti,

Alp Aslan bin yetmiş bir yılı Malazgirt de,
Kâfir elindeydi Anadolu, ovaya geldiğinde.
Ardında ölüme yalın kılıç dalan deli atlılar,
“Gönderilen” diye, melekler mırıldandılar…

Daha bitmez Osman beyden, Yavuza uzan.
Üç beş yalan satırla geçiştirdi, tarihi yazan.
Başka ülke yok ki bizim gibi, tarihine söven.
Şanlı tarihini, yalan yazılan tarihle öğrenen.

Peygamberin övdüğü Fatih ki yeniçağı açan,
O daha az övüldü, zalim Kazıklı Voyvoda’dan.
“Özgürlük savaşçısı” yazdı, kâfir tarihimizde,
Cüceleri dev devleri cüce bildik, bizim nesille.

Kanuniden tutup da araştır sultan Vahdettin’i.
Ya kızıl sultan, ya vatan haini yazdırdı Yahudi.
Dünyanın başına beladır, bu lanetlenmiş İsrail.
Soykırımcı, katliamcı, kan emici onca vampir…

Hz. Süleyman, Hz. Musa kabirden çıkıp gelse,
Ant olsun bu zalim kavmi, Sina’ya sürmezse.
Vaat edilen topraklar yalan, hurafeden ibaret.
Hayâsızca bir de kalk, o yalanla âleme zulmet.

Kuran’ı aç bak, lanetlenmedi mi, zalim millet.
Asırlarca sürgün, kimliksiz, onursuzdu bu illet,
Soylarından gelen onca peygamber nedendir,
Yeryüzünün en şer, en barbar, alçak milletidir.

Anlayamadınız mı, küfrün İslam düşmanlığını,
Onun için kurgulandı, “yalan tarih” pişmanlığı.
Anladığımızda belki gecikmiş olacağız uyursak.
Vatan toprağını, kaybetmekte var uyanmazsak…
2025