Tarihi teskin edin Şiiri - Gürbüz Öztürk

ihânet edecekseniz bana
kırın umutlarımı
en kötü anımda dahi
eksik olmamış selâmım
benim böyle boynum bükük
gözlerim sönük
duygularım yılgın ve bitkin ise
bu sizi böyle kırık görmemdendir
sizde üzerime gelmeyin
ben tek başıma
ne bir anıt
ne de bir cevherim
sadece yüksek bir ulusa
mensup olduğunu bilen
yüksek ideâllere
meyilli bir insanım
yüreğim; aylar geçmiş
sevdanızı çekmişim
hiç düşünmeden
hasret şiirleri yazdığım olmuş
hasret şiirleri yazmak
zordur; kolay sanmayın
meşgul bir beyinden
duygu yüklü kelimelerin
doğuşunu
sünger çekmesini öğrenememişim
dünyanın en büyük acısına
ırkımın arenalarda
isminin anılmazlığına
ve ben bu hazımsızlıkla
savaşırken
cengiz'in yiğitleri gibi
ne olur öylesine
solgun durmayın
sizin solgunluğunuzu
çekemez yüreğim
zik-zaklar çizmeye başlamış
zor nefes alır olmuşum
göğüs kafesim daralmış
ben istemez miyim yüreğim
sizden;
umut yüklü karanfiller
isterim yüreğim isterim
ben yıllardır özlemindeyim
köyümün
kırının,bayırının,ovasının,düzlüğünün
suyunun ve havasının
ama memleketim saydığım
o yerler hüzün verecekse
ihanet edecekse
zavallı işçi yüreğime
istesem ve sizde yollasanız
neyi ifade eder o karanfiller
uzaklara, daha uzaklara
belkide kafkasyaya
gitmek var düşümde
sanki yüksek ideâllerimiz
gizli orada
ırkımın kokusu çekiyor beni
ırkçılığı düşünmeden
ama ait olduğum yeri
bilerekten
ve yüzyıllar öncesi
yaşanan göçebeliğin
anlamsızlığı üzerinde
ve ırkımın demir madeni
üzerindeki talihsiz zaferinin
kırıklığını yaşarken
ve buna istinaden
oralarda kalsaydık
daha mı iyi olurdu
varsayımları üzerinde
cebelleşirken
size sesleniyorum
canımdan çok sevdiklerim
niye böylesiniz
sitem dağları beni hapseyledi
bir vadinin kuytusunda
yapayalnız kalmakta mı vardı
neden düşündürdünüz
neden yaramı deştiniz
sonradan gittiğiniz yerleride
en az kafkaslar kadar
kendine vatan kılabilen
sahiplenmenin sıcaklığını
oranın topraklarınada
hissettirebilen insanlar
hevesim kalmayacak sanki oralara
dayanamam yılgın oluşunuza
farkında olmadan kırdınız
karanfil istemeye yüzüm mü kaldı
bu sizin bana ihânetiniz
.............................
atın bu ölü toprağını üzerinizden
ihânetin ve delâletin karşılığı
olan bu uyuşukluğu ve yılgınlığı
............................
tarih büyük beceriler
bekliyor mecburen sizden
çünkü alternatifi yok
saysan ikiyi bulmaz
bu kaabiliyette başka bir millet
............................
bakın kapı çalıyor
duyuyor musunuz
tarih yalvarıyor
neslinin devamı için
hadi kalkın kapıyı açın
tarihi teskin edin
........................