Çok severim tarihi eski evleri.
Hani dantel gibidir balkonları pencereleri.
Kırılmış tahta kaplamaları ve bir çok yeri.
Bahçesi vardır asırlık ağaçları salıncaklı.
Öyle yaşlı öyle zavallı gelirlerki bana,
Sanki gençleşecek ben izleyince doyasıya.
Kimbilir ne mutluluklar gördü, çocuk sesleri,
Salonlarında, merdivenlerinde çınladı.
Kimler aşık oldu şiirler yazdı şöminesinin önünde.
Gaz lambası, şamdanlı mumların aydınlığında.
Karanlık gölgelerinde, odalarında ne vuslatlar yaşandı.
Şu kırık salıncakta önce kendileri sonra çocukları sallandı.
Şimdi terkedilmiş perişan öyle üzgün ve çaresizki.
Özler olmuş eski mutlu günleri acaba yaşadım mı? der gibi
Yaşıyormu eski sahipleri? yoksa ölmüşmü? insan,
Ev kadar bahçesindeki ağaçlar kadar uzun yaşayamazki.
Ama uzun yaşamakta iyi değil belkide böyle yanlızlık varsa,
Böyle bakımsız ve çaresiz kalınıyorsa ölüm temizlik insanoğluna.
Akşam güneşi vurmuş kırık penceresine....ürperiyorum.
İçerde gölgeler oynaşıyor, el sallıyorum elveda dercesine.
Kayıt Tarihi : 20.2.2006 08:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)