Salındım ufkunun deryasına
O ben gözlerin ayrık zaman karası
Dayandım gün sıcağı bakışına
Elimde
“küpten alınan kökten çalınan”
İnce belli bir kadehte
doyumsuz şuh endamın
Üzüm yarası
“küp şarap”larının hoş tadı
İçiyorum güzelliğini kana kana
Gün vermiş kendini efil rüzgâra
Güneş parlıyor son kırıntılarıyla
Tepelerin eteklerinde
Salınıyor kaçakları yapraklarda
Daldım girdaplarına
Aklımın ser sefil serhoş düşüyle
Sohbetin geliyor en koyusuna
Akşam alacası hayalin
Topla ne olur sen ben hallerimi
Düşünce pınarında
Savruluyor suskuda yalım yalım
Dilimde etme gel artık şarkısı
Damlar dudak kırmızısı
Yayılıyor dokusu
Alazında sen kokusu
Bir gelincik edası ak duvakları
Çatlak tarihin izinde ayak tabanları
Bir yanda dem alır mahzende
Bir yanda “kirtim kirt” dokur kilimini
Karışır kalemin teri yürek sesine
Ben sözlük sen çözücü
Karmaşalarımın giriftinde
Her eksik devrik cümlemde
Yaşatırsın seni bende
Ay maviliğinde
çözülmez bir bilmece
Kördüğüm oldum
çözümüm sende
Bal dudakların al kırmızısı ateşle
Ne kadar güzel Bekilli üzümleri
Beyazı gözlerinin ferinde
Bandıkça dök gün pekmezini
Isınsın içim yanan sensizliğimde
Ne çok şey var bilmediğim
Keşfine çıktım coğrafyanda
Tarihi doğayı yaşadım sende
Dere tepe gezindim durdum
Buldum bir beni o gamzende
Hani yok mu olan şu çocuk yanım
İçtim küp şarap coştum çağladım
Sendeledi yoksunluğum tuttu sızım
Kasvetli gece neşelendi ağladım
Gözlerin su yatağını arayan
Bir nehirdi hiç kaçmadı
Aktım yitik an koynunda
Daldım sevgi seli bakışlarına
Gün güzeli yüzüne
Utangaç bir gülücük bile konmadı
Seni senden çaldım
Hiç ses etmedin beni sana bıraktım
Kuytu bir yarasa gözü karanlığı
Aşk mahzeninde yıllandı
Ağızda ekşi koruk damak tadı
Emeğin gün gülü kalıcı,
Çektikçe çeken sen güzelliği,
O güzel gözlerinde ben kaldı
Çamura attı sünepe bakışları
Boyun eğen duruşları
Sütlaç yer hınzır gülüş
Her an hazır ortaokul kaçağı
Bakışlarında çarpılır
Çarpım tablosunun rakamları
Kırık gölgeler yüzünün gölgesinde
Resmigeçit yapar şahin gözleri
Saklambaç oynar duvar dibinde
Saklı bir panter tırnakları çekili
Dudaklarının nefesimi kesen yakıcılığı
Dudaklarıma değmemişti
Kan kızıl kesildi zaman bir eksikle
Bir yol boyu dokundu işçinin elleri
Senden önce tanıdım
Taşlandırarak içtim gözlerinde
Şişe dibi geceyi
Bitmedi…
Vedat Koparan 15.05.2006
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 17.5.2007 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!